@article{article_281945, title={Orta Çağ Türk-İslâm Dünyasında “Kılavuz”lar}, journal={Tarih ve Gelecek Dergisi}, volume={2}, pages={144–154}, year={2016}, DOI={10.21551/jhf.281945}, author={Oruç, Züriye}, keywords={Orta Çağ,Türk,kılavuz,rehber,kültür}, abstract={<p> <span class="fontstyle0">Orta Çağ Türk-İslâm dünyasında seyyahlar, tâcirler, elçiler hatta <br>hükümdarlar çok iyi bilmedikleri coğrafyalarda kılavuzlara ihtiyaç <br>duymuşlardır. Seyyahlar yol iz bilmedikleri ülkelerde onların rehberliği ile <br>dolaşmışlar, hükümdarlar, ordularını iz tutmaz çöl topraklarından, bataklık <br>alanlarından, geçit vermez dağlardan ya da hiç bilmedikleri bir bölgeden <br>çıkarabilmek için kılavuz kullanmışlardır. Elçi heyetlerinin kaybolmamaları <br>için yine kılavuzlara başvurulmuştur. Bunun yanında kılavuzlar bazen bir <br>hükümdarın savaş alanından uzaklaşmasına katkıda bulunmuş bazen de <br>seyyahları ya da hükümdarları kandırmaya ve oyalamaya çalışmışlardır. <br>Türk tarihinde “kılavuz” kelimesi, “ </span> <span class="fontstyle2">kulavuz” </span> <span class="fontstyle0">, “ </span> <span class="fontstyle2">kulabuz” </span> <span class="fontstyle0">, “ </span> <span class="fontstyle2">çufga”, “yirçi/yerçi/ <br>yorçı” </span> <span class="fontstyle0">ve askerî alanda </span> <span class="fontstyle2">“yezek/yizek” </span> <span class="fontstyle0">gibi değişik adlandırmalarla karşımıza <br>çıkmaktadır. Kılavuzların Türk-İslâm dünyasında işlevsellik açısından önemli <br>bir yeri olduğu ve çoğu kez tarihsel anlatımda dikkat çekmeseler de tarihî ve <br>kültürel geçmişte bazen iyi bazen kötü, çeşitli izler bıraktığı görülmektedir </span>   <br style="line-height: normal; text-align: -webkit-auto; text-size-adjust: auto;"> </p>}, number={3}, publisher={Celal ÖNEY}