@article{article_283033, title={TÜRK MÜZİĞİNİN GEBELİK VE YENİDOĞAN ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ}, journal={Zeynep Kamil Tıp Bülteni}, volume={48}, pages={124–130}, year={2017}, DOI={10.16948/zktipb.283033}, author={Çoşar Çetin, Fatma and Tan, Ali and Doğan Merih, Yeliz}, keywords={Müzik Terapi,Türk Müziği Makamları,Gebelik}, abstract={<p class="MsoNormal" style="margin-bottom:.0001pt;text-align:justify;line-height:normal;"> <span style="font-size:12pt;font-family:’Times New Roman’, serif;">Müzik farklı kültürlerde çok eski zamanlardan bu yana önemli bir yere sahiptir. İnsanların fiziksel, ruhsal, duygusal ve manevi olarak kendilerini iyi hissetmelerinde son derece etkilidir. Günümüzde araştırmacılar, müzik ile sağlık prosedürleri arasında yakın bir ilişki olduğunu, sağlığın her alanında kullanılabileceğini, ağrısız, güvenli, ucuz ve yan etkisi olmayan bir tedavi yöntemi olduğunu belirtmişlerdir. İslam medeniyeti tarihinde tasavvuf ekolü mensupları müzikle uğraşmış, özellikle psikolojik hastalıkların tedavisinde Türk müziğinin etkili olduğunu ifade etmişlerdir.  Geçmişten günümüze Türk makamları çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanılmış, fakat literatürde gebeleri ve bebekleri değerlendiren çalışmalara rastlanmamıştır. Gebelik normal bir süreç olmasına rağmen, birçok kadın bu süreçte emosyonel, fiziksel ve sosyal değişiklikler sebebiyle stres, ayrıca bebeklerinin sağlığı ve doğumdan sonraki yaşam tarzı değişikli sebebiyle de anksiyete yaşamaktadırlar. Müzik gebelerde stres ve anksiyeteyi azalttığı gibi prenatal dönemde dinlenen müzik, neonatal dönemde bebeği etkilemektedir. Fetüsün intrauterin dönemde duymaya alıştığı sesi doğumdan sonra yeniden duyması,  bebek üzerinde rahatlatıcı etki oluşturmaktadır. Bebeklerin stresini azaltmakta, anne-bebek bağlanmasını artırmakta ve olumlu fizyolojik ve davranışsal değişikler meydana getirmektedir. Müzik terapi sadece hastalıkların tedavisinde değil, sağlıklı bireylerde koruyucu davranışların oluşturulması açısından da önemlidir. İnsanlar kendi kültürünün müziğinden daha çok etkilenmekte ve daha sağlıklı bir iletişim kurabilmektedir. prenatal ve postnatal dönemde farklı kültürlerin müzikle terapilerini içeren birçok çalışma mevcut olmasına karşın, geçmişte kendi kültürümüzde var olan Türk müziğinin değerlendirildiği bilimsel çalışma bulunmamaktadır. Bu alandaki boşluğun doldurulması, bireylerin sağlığının korunmasının yanı sıra toplumsal ve kültürel değerlerimizin de korunması açısından önemlidir. </span> </p> <p> </p>}, number={3}, publisher={Zeynep Kamil Kadın ve Çocuk Hastalıkları EAH}