@article{article_370618, title={Bağlararası Höyüğü Çevresinde Paleocoğrafya ve Jeoarkeoloji Araştırmaları (Çeşme– İzmir)}, journal={Türkiye Jeoloji Bülteni}, volume={60}, pages={589–613}, year={2017}, DOI={10.25288/tjb.370618}, author={Vardar, Serdar and Öner, Ertuğ and İlhan, Rifat}, keywords={Bağlararası höyüğü,Çeşme,İzmir,jeoarkeoloji,paleocoğrafya}, abstract={<p class="MsoNormal" style="margin-bottom:.0001pt;text-align:justify;line-height:150%;"> <span style="font-size:12pt;line-height:150%;font-family:’Times New Roman’, serif;">Anadolu’nun Ege kıyıları çağlar boyunca uygun toplumsal yaşam için coğrafi koşullara sahip olmuştur ve yaşam için elverişli alanlar olarak ortaya çıkmıştır. </span> <i> <span style="font-size:12pt;line-height:150%;font-family:’Times New Roman’, serif;">  </span> </i> <span style="font-size:12pt;line-height:150%;font-family:’Times New Roman’, serif;">Bunlardan biri de Çeşme yöresidir. Bu dönemlerde kıyılarda liman kentleri olarak kurulan eski yerleşmeler, giderek kıyı çizgisinden oldukça içerilerde kalmış ve önemlerini kaybetmişler, çoğu terk edilmiştir. Çeşme Bağlararası kazı alanlarındaki MÖ 2. bin ve 3. bin yerleşmelerinin Tunç Çağı’na ait olduğu ve o dönemde doğal çevrenin bugünden çok farklı olduğu anlaşılmaktadır. </span> <i> <span style="font-size:12pt;line-height:150%;font-family:’Times New Roman’, serif;color:#FF0000;">  </span> </i> <span style="font-size:12pt;line-height:150%;font-family:’Times New Roman’, serif;">Çeşme Bağlararası düzlüğü, Liman Deresi’nin alüvyonlarıyla ve daha çok yamaç sellerinin kolüvyal sedimanlarıyla dolmuş KB-GD doğrultulu bir tektonik çöküntünün tabanıdır. Oldukça </span> <i> <span style="font-size:12pt;line-height:150%;font-family:’Times New Roman’, serif;"> </span> </i> <span style="font-size:12pt;line-height:150%;font-family:’Times New Roman’, serif;">küçük bir drenaj havzasına sahip olan Liman Deresi, Çeşme Garajı’ndan başlayarak, KB yönünde limana kadar yaklaşık 600 m uzanan ve 500 m eninde sığ bir kıyı çukurluğunu doldurmuştur. Tarihsel doğal çevre değişmelerinin izleri çöküntüyü dolduran bu tortul katmanlarda gizlidir. Bu nedenle, Bağlararası çevresinin paleocoğrafya özelliklerini belirlemek, kıyı çizgisi ve deniz seviyesi değişimlerini ortaya koyabilmek ve bazı arkeolojik sorulara cevap bulabilmek için Eylül (2016) ayında Bağlararası Höyüğü ve çevresinde 10 delgi sondaj gerçekleştirilmiştir. İlk bulgular, denizel dolguların ve kıyı-kıyı bataklığı-bataklık gibi geçiş ortamlarının yorumlarının fosil analizlerine dayanarak hassas yapılması gerekliliğini ortaya çıkarmıştır. Sondaj sonuçlarına göre birimlerin stratigrafisi, temelde Miyosen kiltaşı-kumtaşı anakayası üzerine uyumsuz olarak gelen Erken-Orta Holosen denizel çökelleri, Orta-Geç Holosen yaşlı höyük dolguları ve tüm birimleri örten yine Orta-Geç Holosen yaşlı alüvyal-kolüvyal dolgulardan oluşmaktadır. Alanda öncelikle denize daha yakın olan üçüncü bin yerleşiminin başlaması doğrudan Bronz Çağ regresyonu ile uyumlu görülmektedir. Bu regresyonun sonrasında ikinci bin yerleşiminin nispeten daha iç kesimlerde kurulduğu belirlenmiştir. Bunların yanında ilginç bir veri olarak, Santorini’deki Minoan volkanik patlamasına ait küller Bronz (Tunç) Çağı kültürel dolguları içinde bulunmuş, bunların element analizleri yapılmış ve kronostratigrafik yorumlarda kılavuz seviye olarak değerlendirilmiştir.  </span> </p> <p> </p>}, number={4}, publisher={TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası}