@article{article_426121, title={VERGİ USUL KANUNUNDA YER ALAN “İZAHA DAVET” KURUMUNUN DEĞERLENDİRİLMESİ VE ÖNERİLER}, journal={Journal of International Management Educational and Economics Perspectives}, volume={6}, pages={42–56}, year={2018}, author={Bozdoğan, Doğan and Çataloluk, Cuma}, keywords={İzaha Davet,Vergi Usul Kanunu,Vergiye Gönüllü Uyum}, abstract={<p class="MsoNormal" style="margin:6pt 0cm;font-size:12.6px;text-align:justify;text-indent:35.4pt;line-height:normal;"> <i> <span style="font-size:9pt;font-family:’Times New Roman’, serif;">Mükelleflerin vergiye gönüllü uyumu son dönemlerde üzerinde sıklıkla durulan bir konudur. Vergiye gönüllü uyum ile ilgili, vergisel yükümlülüklerin mükellefler tarafından zamanında ve eksiksiz olarak yerine getirilmesi şeklinde genel bir tanım yapılabilir. Mükelleflerin vergisel yükümlülüklerini tam anlamıyla yerine getirebilmesinde çeşitli faktörlerin engelleyici rol oynayabileceği açıktır. Dolayısıyla bu faktörler vergiye gönüllü uyumun önünde de bir engel teşkil etmektedir. Bununla birlikte mükelleflerin yükümlülüklerini tam ve eksiksiz olarak yerine getirebilmeleri için birçok uygulamaya da yer verilmektedir. </span> </i> </p> <p style="font-size:12.6px;"> <i> </i> </p> <p class="MsoNormal" style="margin:6pt 0cm;font-size:12.6px;text-align:justify;text-indent:35.4pt;line-height:normal;"> <i> <span style="font-size:9pt;font-family:’Times New Roman’, serif;">Vergi Usul Kanununda (VUK) yapılan düzenlemeler özellikle mükelleflerin vergiye gönüllü uyumlarını arttırma hedefi gütmektedir. Bu düzenlemelerden birisi de hiç şüphesiz ki “izaha davet” kurumudur. VUK’un 370. maddesi; “Vergi incelemesine başlanılmadan veya takdir komisyonuna sevk edilmeden önce verginin ziyaa uğradığına delalet eden emareler bulunduğuna dair yetkili merciler tarafından yapılmış ön tespitler hakkında tespit tarihine kadar ihbarda bulunulmamış olması kaydıyla mükellefler izaha davet edilebilir” şeklindedir. Yani mükellefe, idare tarafından, cezai bir işlem uygulanmadan önce bir söz hakkı verilmekte ve açıklama yapması istenmektedir. Yine mükellef izaha davet edildiğinde VUK’un 371 maddesinde yer alan pişmanlık müessesinden faydalanamamaktadır. Bu durum yine VUK’un 370. maddesinde; “Kendisine izaha davet yazısı tebliğ edilen mükellefler, davet konusu tespitle sınırlı olarak, bu Kanunun 371 inci maddesinde yer alan pişmanlık hükümlerinden yararlanamaz” şeklinde belirtilmiştir. </span> </i> </p> <p style="font-size:12.6px;"> <i> </i> </p> <p style="font-size:12.6px;"> </p> <p> <i style="font-size:12.6px;"> </i> <i style="font-size:12.6px;"> </i> </p> <p class="MsoNormal" style="margin:6pt 0cm;font-size:12.6px;text-align:justify;text-indent:35.4pt;line-height:normal;"> <i> <span style="font-size:9pt;font-family:’Times New Roman’, serif;">Bu çalışmada “izaha davet” kurumu, örnekler ve ilgili kanunlar ışığında açıklanmaya çalışılacak, söz konusu bu kurumun etkinliğinin artırılmasına ilişkin bir takım önerilerde bulunulacaktır. </span> </i> </p>}, number={1}, publisher={Ahmet GÜVEN}