@article{article_518717, title={İbnu’l- Arabi’nin Fususu’-Hikem ve Şarihlerine Göre Halk Katındaki Din’in Geçerliliği}, journal={Temaşa Erciyes Üniversitesi Felsefe Bölümü Dergisi}, pages={54–66}, year={2019}, author={Cihan, Ahmet Kamil}, keywords={İbnu’l-Arabi,Fususu’l-hikem,Fusus şarihleri,beşeri din,dini geçerlilik}, abstract={<p>İbnu›l-Arabi, Fususu’l-Hikem’de dini, Allah katındaki din ve Allah’ın muteber saydığı halk katındaki din şeklinde iki kısımda </p> <p>inceler: Allah katındaki din, Allah’ın öğrettiği şeriat ve namustan ibarettir. Halk katındaki din ise insanların Allah’ın rızasını </p> <p>aramak maksadıyla icat ettikleri hikmetli kurallardır. Bu mesele, Kuran’daki Hadid suresi 57/27‘deki ayetten hareketle açıklanır. </p> <p>Verilen örneğe göre ruhbanlık, herhangi bir peygamberin vahiy ile Allah katından gelen bir şey değildir. Halk nezdindeki dinde </p> <p>mevcut olan maslahat ve hikmet, ilahi bildirimle meşru olan hükümlere gayede muvafık olduğu için Allah ona da itibar eder. </p> <p>Ruhbanlığı uygulayarak Allahın rızasına ulaşacaklarına inananlara Allah ecirlerini verecektir. Yorumcular da bu fikre katılmakla </p> <p>birlikte bir kısmı halk katındaki dinin fetret dönemine mahsus olduğunu söyledikleri gibi, kimileri de sufilerin Allah’a yaklaşma </p> <p>maksadıyla yapmış oldukları riyazet, az konuşma, az uyuma gibi bazı adabı da buna dahil etmişlerdir. Sonunculara göre bu, şeriata </p> <p>ilave olmakla birlikte ona uygundur. Bu sebeple o bidat olmayıp, bilakis güzel bir yoldur. Halk katındaki din fikrinin önemli </p> <p>olduğu kanaatindeyiz. Zira günümüzde insanların iyilik ve menfaati için konulan çoğu kurallar, şeriatın maksadına büyük ölçüde </p> <p>benzemektedir. Diğer taraftan, insanların Allah rızası veya ona yaklaşma maksadıyla yaptığı ve dinin yasaklamadığı uygulamaların </p> <p>muteber sayılmasıyla dini hayatın zenginleşmesine katkı sağlamaktadır. </p>}, number={10}, publisher={Arslan TOPAKKAYA}