@article{article_544629, title={Alman Tarihçiliğinin Alameti Farikası “Devlet Merkezlilik” midir?}, journal={İstanbul University Journal of Sociology}, volume={38}, pages={293–342}, year={2019}, author={Akyurt, Mehmet Ali and Coşkun, İsmail}, keywords={Alman tarihçiliği,Alman tarihselciliği,Evrensel tarih,Kültürel tarih}, abstract={<p>Bu makale Chladni’den Lamprecht’e Alman tarihçilerin çalışmaları ışığında Alman tarihçiliğinin özgünlüklerine </p> <p>odaklanmakta, süreklilikler kadar dönemsel farklılaşmaları da ele almaktadır. Alman tarihçiliğinde ana geleneği </p> <p>oluşturan tarihselciliğin ayırt edici ilkeleri, “ampirik bilim olarak tarih”, “tarih için tarih”, “tekile saygı” ve “tarihçinin </p> <p>öznelliğinin kaçınılmazlığı” şeklinde formüle edilebilir. Alman tarihçiliği Herder tarafından ortaya konan “kültürel tarih” </p> <p>(Kulturgeschichte) ve “evrensel tarih” (Universalgechichte) hedeflerine sadık kalmış, 19. yüzyılda “evrensel kültürel </p> <p>tarih” programını geliştirmiştir. Bu araştırma programı hem siyaset, iktisat, din, kültür gibi insani faaliyet alanlarının </p> <p>hem de eski çağların ve yabancı kültürlerin “kendileri itibariyle” ele alınmalarını savunmaktadır. Nitekim 1750’lerden </p> <p>itibaren Almanya’da kaleme alınan “evrensel kültürel tarih” çalışmaları erken tarihli bir “sosyal tarih”, hatta Braudel’in </p> <p>kast ettiği şekliyle “bütünleştirici tarih” anlamında “uygarlık tarihi” girişiminin müjdecileri niteliği taşımaktadır. Alman </p> <p>tarihçiliğinin sarkacı 1750-1900 aralığında Ranke’nin naif nesnelciliği ile Droysen’in öznelciliği, Iggers’ın iddiasındaki </p> <p>gibi “siyasi tarih” ile Braudel’in iddiasındaki gibi siyasi ve ekonomik temelden yoksun “kültürel tarih” arasında salınsa </p> <p>da; ana eksen, hem “kültürel tarih” ile “siyasi ve iktisadi tarih”i birlikte ele alan hem de “milli tarih”i aşan bütünsel </p> <p>“evrensel kültürel tarih” programı tarafından tanımlanmıştır. </p>}, number={2}, publisher={İstanbul Üniversitesi}