TY - JOUR T1 - Sanat ve Mimarlık / Ütopya ve Distopya Arasında Tersine Çevrilebilir Kader ya da Arakawa ve Gins’in Ölüme Karşı Yaşam Parkurları TT - Reversible Destiny Between Art and Architecture / Utopia and Dystopia or Arakawa and Gins' Life Parkoure Against Death AU - Erkmen, Elvan PY - 2017 DA - September JF - MSGSÜ Sosyal Bilimler PB - Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi WT - DergiPark SN - 1309-4815 SP - 196 EP - 221 IS - 16 LA - tr AB - Günümüzde mimarî mekân ve kullanıcı beden arasındaki ilişkiye ve algısal etkileşime odak-lanan çok sayıda mekânsal deney yapılıyor. Bilim ve teknolojinin katkısıyla bedenin doğasınıdeğiştirerek mücadele yeteneğini arttırmaya yönelik araştırmalar da buna paralel olarak sür-dürülmekte. Ressam Arakawa ve şair Gins’in deneysel mekânları da bu bağlamda incelenebi-lir. Sanatçı çift “Ölmemeye Karar Verdik” sloganıyla manifestolarını ilan ettikten sonra, ölümüdurdurabilecekleri araçlar yaratmanın yöntemini araştırırken,“gerçekten ölmek zorunda mıyız?”sorusuyla çıktıkları yolda, mimari bedeni normallikten azad edip dünyayı farklı bir şekilde algı-lamanın imkânını sorgulamışlardır.Makalenin amacı Arakawa ve Gins’in çalışmalarını zihin ve beden ilişkisi üzerine geliştirdik-leri erken dönem diyagramlarından ölüme odaklanan mekânsal yapıtlarına kadarki süreçte hemkendi içlerinde hem de dönemlerinin sanat yaratması içinde karşılaştırarak değerlendirmek.Kartezyen İdealizmin göz merkezli mimarlığına karşı duyusal mimarlığın gelişimi bu inceleme-nin arka planını oluşturuyor; beden ve mimarlık ilişkisi de yine bu arka planı besleyen ve ondanbeslenen bir diğer etken. Çiftin görme duyusu yerine tüm bedeni hareket üzerinden zihinle bir-leştirdikleri mekânsal çalışmaları Modern, Postmodern ve Çağdaş Sanat’a ait çeşitli tutumlarlayöntem ve sanat açısından paralellik kurmaktaysa da, köken ve amaç açısından tamamen farklıbir yaklaşım olarak dikkat çekmektedir. KW - Ölüm KW - Helen Keller KW - Arakawa KW - deneysel mekân KW - organsız beden. N2 - Nowadays, many spatial experiments are being carried out, aimed at the relationship betwe-en the architectural space and the user body and the perceptual interaction. Research is also un-derway on strengthening the nature of the body with science and technology. The experimentalspaces of painter S. Arakawa and poet M. Gibs can also be examined in this context. After theydeclared their manifestos with the slogan “We have decided not to die”, they searched for themethod of creating tools to stop death. On the journey they begun with asking whether we reallyhave to die, they questioned the possibility of perceiving the world differently by liberating thearchitectural body from normality.The aim of this study is to compare the couple’s works on mind and body, from two dimensio-nal diagrams to spatial experiments, with each other and with other artists’ works from the sameperiod. The development of tactile architecture against the Cartesian idealistic eye-centered arc-hitecture is the background of this review. On the other hand, the relationship between body andarchitecture is also a factor that nourishes and feeds on this background. Although the couple'sspatial studies that combine mind and the whole body through movement instead of visual sen-se establish parallelism with various attitudes of Modern, Post Modern and Contemporary artand architecture, in terms of method and art, they still draws attention as a completely differentapproach in terms of origin and purpose. UR - https://dergipark.org.tr/tr/pub/msgsusbd/issue//589807 L1 - https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/758280 ER -