@article{article_649594, title={Aydınlanmacı Aklın Oluşumu}, journal={Dört Öge}, pages={97–113}, year={2019}, author={Tüzen, M. Ahmet}, keywords={Aydınlanma,akıl,özne}, abstract={<p class="MsoNormal" style="margin-bottom:.0001pt;text-align:justify;text-indent:35.45pt;line-height:normal;"> <i> <span style="font-size:10pt;font-family:’Times New Roman’, serif;">İrrasyonel kabul ettiği gelenek, yanlış inanç ve otoriteye karşı bir başkaldırı şeklinde ortaya çıkan Aydınlanma, aklın düzeninin bütün unsurlarıyla iyi olduğu düşüncesinden hareket eder. Başka otoritelere bağlanması nedeniyle kendine yabancılaşan insanın kendi içsel potansiyelini dışsal bir güce dönüştürme girişimi olarak Aydınlanma’nın ana niteliği aklın otonomisidir. Aydınlanmacı aklın ortaya çıkışının değerlendirildiği bu çalışmada, genel itibariyle akıl, dört kısımda ele alınmıştır: Klasik anlayıştan kopuşun ilk mimarı olan Descartes’in tözsel akıl nosyonu; Locke tarafından metafizik ögelerinden arındırılarak pratik hayatın dizaynı için düşünülen gözleme dayalı akıl anlayışı; eleştirel bir perspektifle ampirizmi zorunlu sonuçlarına götüren Hume’un yaşantı temelli akıl anlayışı ve Kant’ın önceki fikirleri restore eden özne merkezli akıl anlayışı. Kısmen Hume’un yaklaşımı dışarda tutulduğunda aklın gücünden şüphe duymayan bu düşünürler, aklın uygun işleyişi için zihnin yanlış inançlardan temizlenmesini ve kendisinden şüphe edilmeyecek yeni bir başlangıç noktasının belirlenmesini şart koşmuşlardır.  </span> </i> </p> <p> <i> </i> </p> <i> </i>}, number={16}, publisher={Nobel Akademik Yayıncılık}