Gerek uluslararası örf ve âdet gerekse sözleşme hukuku, devletlerin, faili kim olursa olsun, kadınlara yönelik şiddet eylemlerini önlemek, mağdurları korumak, failleri cezalandırmak ve şiddetin yol açtığı zararı tazmin etme yönünde gerekli özeni gösterme yükümlülüğü bulunduğu kuralını kabul etmiştir. Böylece, devlet doktrinin pozitif yükümlülük anlayışını da içermesiyle şiddetle mücadele ivme kazanmıştır. Bu yöndeki önemli gelişmelere rağmen, şiddetin tüm dünyada artma eğiliminde olması uluslararası norm ve pratik arasındaki mesafeyi açmakta ve sorunun ‘objektif’ hukuk normlarının uygulanmasından ibaret olmadığı gerçeğini ifşa etmektedir. Bu çalışma, devletin özen yükümlülüğü standardının, özellikle şiddetin önlenmesi bağlamında uluslararası belge ve mekanizmalarda yorumu, olanakları ve sınırlarına odaklanmakta ve direnen yapısal eşitsizlikler, ekonomi politik dinamikler, toplumsal cinsiyetin anaakımlaştırılması yaklaşımının çelişkileri karşısında, anaakım toplum düzenini dönüştürecek yeni bir feminist vizyonun gerekliliğini savunmaktadır.
devlet doktrini devlet-dışı aktör özen yükümlülüğü CEDAW eşitlik
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuki Cinsiyet ve Cinsellik, Uluslararası İnsani ve İnsan Hakları Hukuku |
Bölüm | Hakemsiz Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 11 Ocak 2025 |
Yayımlanma Tarihi | |
Gönderilme Tarihi | 29 Ağustos 2024 |
Kabul Tarihi | 15 Aralık 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 83 Sayı: 1 |
Ankara Barosu Dergisi TÜHAS atıf sistemini benimsemektedir.