Dünya genelinde kentlerdeki nüfusun hızla artması ve buna bağlı olarak artan araç sahipliliği metropol şehirlerde ciddi ulaşım problemlerine neden olmaktadır. Çeşitli tasarımlarla farklı ortamlarda inşaa edilen otopark sistemleri artan trafik yoğunluğu, sürücülerin park ihtiyaçlarının karşılanamaması gibi birçok sebep nedeniyle kullanım şekli ve tasarımları sebebiyle kent içerisindeki mevcudiyeti önem arz etmektedir. Otopark yönetimi bu nedenle şehir bazında daha verimli ve daha sürdürülebilir çevre koşulları sağlama açısında önemli bir bileşen halinde gelmiştir. Yaşanabilir kentler oluştururken otoparkların tasarım aşamasında bütünsel yaklaşım içerisinde olup yaya güvenliği, konfor, kullanışlılık, peyzaj alanlarını düşünerek tasarım yapılmalıdır. Günümüzde yapılan otoparkların çoğunda çok az miktarda peyzaj alanı vardır ve betonlaşan kentlerde asfalt kaplı otoparklar, çokça beton yapılar ve trafik yoğunlukları sebebiyle daha fazla yakıt ve kirlilik ortaya çıkmakta, ısı adaları oluşumuna sebebiyet vermektedir. Ayrıca bitki örtüsünü desteklemek için yeterli özveri gösterilmediğinden kentsel yaşam ortamında sürdürülebilirlikten söz edilememektedir. Betonlaşan şehirlerin yaşayan sürdürülebilir bir yapıya dönüştürmek adına araştırma bulgularında incelenen Danimarka’daki Play n Play katlı otoparkı çok fonksiyonel olacak şekilde tasarlanmış, geleneksel otopark algısından çıkarak yapının kamusal bir alana dönüştürülmesi gibi sebeplerle sürdürülebilir otopark çeşitlerine güzel bir örnek olarak incelenmiştir. Şehirlerdeki kısıtlı alanları göz önüne aldığımızda otoparkların (açık alan otoparkları, katlı otoparklar vb.) geniş alanlara ihtiyaç duyduğu sınırlı alanlarda araç kapasitelerini maksimum sayıda araç alabilmeye çalışması sebebiyle yetersiz kaldığı görülmektedir. Bu sebeple, teknolojik gelişmelerin de yardımıyla hem yatay hem dikey alanların etkin kullanımını sağlayan Manisa Büyükşehir Belediyesinin yapmış olduğu tam otomatik otopark diğer bir örnek olarak incelenmiştir. Verilen iki örnek mevcut otopark problemlerine farklı stratejilerle sürdürülebilirliğini sağlanmaya çalışılması sebebiyle incelenmiştir.
The rapid increase in the population in cities throughout the world and the resulting increase in vehicle ownership cause serious transportation problems in metropolitan cities. Parking systems built in different environments with various designs, their presence in the city is important due to their usage and designs due to many reasons such as increasing traffic density, inability to meet the parking needs of the drivers. For this reason, parking lot management has become an important component in providing more efficient and more sustainable environmental conditions on a city basis. While creating livable cities, car parks should be designed with a holistic approach in the design phase and considering pedestrian safety, comfort, usability and landscape areas. Most of the car parks built today have very little landscaping area, and in cities that are getting concrete, more fuel and pollution arise due to asphalt-covered car parks, a lot of concrete structures and traffic density, causing the formation of heat islands. In addition, since there is not enough dedication to support the vegetation, it is not possible to talk about sustainability in the urban living environment. The Play n Play multi-storey car park in Denmark, which was examined in the research findings in order to transform the concreted cities into a living sustainable structure, was designed to be very functional, and it was examined as a good example of sustainable car park types for reasons such as transforming the building into a public space by leaving the traditional car park perception. When we consider the limited areas in cities, it is seen that car parks (open area car parks, multi-storey car parks, etc.) are insufficient because they try to accommodate the maximum number of vehicles in limited areas where they need large areas. For this reason, the fully automatic parking lot built by the Manisa Metropolitan Municipality, which provides effective use of both horizontal and vertical areas with the help of technological developments, has been examined as another example. The two examples given were examined because of trying to ensure the sustainability of existing parking problems with different strategies.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Mühendislik |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Nisan 2021 |
Gönderilme Tarihi | 17 Haziran 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 16 Sayı: 62 |
All site content, except where otherwise noted, is licensed under a Creative Common Attribution Licence. (CC-BY-NC 4.0)