Türkler, Almanya’ya
1960'lı yıllardan başlayarak misafir işçi olarak çalışmaya gidip, orada
çalışıp, yeni bir hayat kurdular. Bu arada kendi sanatlarını da yeşerttiler. Misafir
işçilerin çalışmaları ve sanatları 3 kuşak sürmüştür ve sürmeye de devam
etmektedir. Çalışmaya giden misafir işçiler ilk zamanlarda, vatan hasreti, aile
özlemi, kültür farklılığı gibi olumsuzlukları konu edinip kaleme alarak Göçmen
Edebiyatı’nı oluşturmuştur. İlk kuşakların yazdıkları ilk eserler pek
umursanmasa da, daha sonra büyük ses getirmiştir. İkinci kuşakta ise kimlik
kaygısı ve birinci kuşağa benzeyen konular işlenmiştir. Son kuşak olan üçüncü
kuşakta ise kendine özgü konular işlenmiştir. İkinci ve üçüncü kuşağın da
Göçmen Edebiyatı’na katkıları olduktan sonra Göçmen Edebiyatı 60 yıl gibi bir
süreyle kökleşmiştir. İlk kuşak işçisi ve yazarı olan Bekir Yıldız da Göçmen
Edebiyatı’nın önemli ve ilk isimlerinden birisidir. Bu çalışmada ilk kuşak yazarlarından
olan Bekir Yıldız’ın hayatı, eserleri, kendisiyle özdeşleşen eseri ve Göçmen
Edebiyatı’nın ilk eseri diyebileceğimiz ‘Türkler Almanya’da eseri
incelenmiştir. Bu eserde gurbete giden ilk kuşak işçilerin, kendi ülkelerinden
çıkıp Avrupa gibi gelişmiş bir ülkeye gitmeleri ve orada karşılaştıkları olumlu
ve olumsuz olaylar konu edilmiştir. Farklı hayallerle gittikleri yeni bir
dünyada bambaşka hayallerle karşılaşmışlardır. Ülkelerindeki ekonomi ve baskı
sorunlarından dolayı daha mutlu bir hayat kurup yaşayabilmek için çalışmaya
gelenlerin arasında hüsrana uğrayanlar da , hayallerini gerçekleştirenler de
olmuştur. Bekir Yıldız’ın bu eserinde, gurbete giden işçilerin yolculuklarından
başlayıp, beslenmeleri, barınmaları, günlük yaşantıları, Türkiye ile Avrupa’nın
ekonomik ve sosyal durumları gibi birçok
noktaya değinilmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 6 Kasım 2018 |
Gönderilme Tarihi | 6 Kasım 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Sayı: 69 |