The objective of this study is to ascertain how proxy warfare is integrated into Iran’s security strategy. The argument is based on an analysis of Iran’s security approach, which rests on three main pillars: its ballistic missile arsenal, nuclear program, and reliance on proxy warfare. While the first two is predominantly defensive in nature, the use of proxy warfare includes offensive or forward defense elements. Iran has actively engaged in various conflicts in the Middle East through the use of proxies. The deployment of proxy groups allows Iran to exert influence over conflicts while maintaining distance and pursuing its own objectives. Consequently, proxy warfare reinforces the other two pillars. Moreover, historically the three pillars of Iran’s security strategy can be traced back to the era of Shah Mohammad Reza Pahlavi. This reveals that there is a continuity in Iran’s security policies despite the alteration and transformation caused by the 1979 Islamic Revolution. This contiunity contributes to the formation of long term political patterns that increase the effectiveness of the the three pillars of the security strategy mentioned in the study.
Security strategy Proxy war Iran Ballistic missile arsenal Nuclear programme
Bu çalışmanın amacı, İran’ın güvenlik stratejisine vekalet savaşının nasıl entegre edildiğini tespit etmektir. Çalışmanın temel argümanı, İran’ın güvenlik stratejisinin üç temel sacayağına sahip olduğudur: Balistik füze cephaneliği, nükleer program ve vekâlet savaşı kullanımı. İlk iki unsur doğası gereği daha çok savunmacı özellik taşırken, vekâlet savaşı saldırgan ve/ya ileri savunma bileşenlerini içermektedir. İran, vekil grupları aracılığıyla Ortadoğu’daki birçok çatışma noktasına aktif bir şekilde müdahale etmektedir. Vekil grupların konuşlandırılması, İran’ın mesafeyi koruyarak ve kendi hedeflerini takip ederek çatışmalar üzerinde nüfuz sahibi olmasını sağlamaktadır. Sonuç olarak, vekâlet savaşı bu üçlü stratejinin diğer iki unsurunu da güçlendirmektedir. Ayrıca tarihsel açıdan bakıldığında, İran’ın güvenlik stratejisindeki bu üç unsurun kökleri Şah Muhammed Rıza Pehlevi dönemine kadar uzanmaktadır. Bu durum İran’ın güvenlik politikalarında 1979 İslam Devrimi’nin neden olduğu değişim ve dönüşüme rağmen bir sürekliliğin olduğunu ortaya koymaktadır. Bu süreklilik, çalışmada bahsedilen güvenlik stratejisindeki üç sütunun etkinliğini arttıran uzun süreli politik kalıpların oluşmasına katkıda bulunmaktadır.
Güvenlik stratejisi Vekâlet savaşı İran Balistik füze cephaneliği Nükleer program
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Bölgesel Çalışmalar, Ortadoğu Çalışmaları |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 24 Ekim 2024 |
Kabul Tarihi | 3 Aralık 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 |
ADAM AKADEMİ'de yayınlanan tüm makaleler Creative Commons Alıntı 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır. Bu lisans; yayınlanan tüm makaleleri, veri setlerini, grafik ve ekleri kaynak göstermek şartıyla veri madenciliği uygulamalarında, arama motorlarında, web sitelerinde, bloglarda ve diğer tüm platformlarda çoğaltma, paylaşma ve yayma hakkı tanır. Açık erişim disiplinler arası iletişimi kolaylaştıran, farklı disiplinlerin birbirleriyle çalışabilmesini teşvik eden bir yaklaşımdır.
ADAM AKADEMİ bu doğrultuda makalelerine daha çok erişim ve daha şeffaf bir değerlendirme süreci sunarak kendi alanına katma değer sağlamaktadır.