AMAÇ: Otoimmün büllü hastalıklar deri ve
mukozaları tutan, doku ve serumda bulunan çeşitli otoantijenlere karşı
otoantikorların oluşması ile karakterize nadir görülen bir grup hastalıktır. Bu
çalışmanın amacı dermatoloji kliniğine başvuran otoimmün büllü hastalıkların
demografik ve klinik özelliklerini değerlendirmektir.
GEREÇ VE YÖNTEMLER: Bu çalışmada 2008-2018 yılları arasında dermatoloji kliniğine
başvuran, klinik ve histopatolojik bulgularla otoimmün büllü hastalık tanısı
konan hastalar retrospektif olarak değerlendirildi. Hastalar yaş, cinsiyet,
hastalık bulgularının başladığı yaş ve lokalizasyon, lezyonların yaygınlığı, eşlik
eden hastalıkların varlığı, verilen tedavi ve tedaviye verilen yanıtlar
açısından değerlendirildi.
BULGULAR: Çalışmaya 35’i kadın (% 55,6) 28’i
erkek (% 44,4) toplam 63 hasta dahil edildi. Hastaların 31’i (% 49,3) pemfigus,
31’i (% 49,1) pemfigoid grubundaydı. Pemfigus vulgarisli olguların büllöz
pemfigoidli olgulara oranı 1,1 olarak saptandı. Lezyonların başlangıç yaşları
20 ile 96 arasında değişirken, şikayetlerinin süresi 3 hafta ile 110 ay arasında
değişmekteydi. Olgulara eşlik eden en sık üç hastalık sırasıyla hipertansiyon,
diyabetes mellitus ve nörolojik hastalıklardı. Tedaviye yanıt alınamayan bir
hasta dışında tüm hastalarda kısmi veya tam yanıtla iyileşme gözlendi.
SONUÇ: Çalışmada en sık pemfigus vulgarise
rastlanmakla birlikte, pemfigus/büllöz pemfigoid oranı hemen hemen eşit
bulundu. Otoimmün büllü hastalıklar çeşitli hastalıklarla birliktelik
gösterebildiğinden tedavi öncesinde ayrıntılı olarak araştırılması önemlidir.
ABSTRACT
OBJECTIVE: Autoimmune bullous diseases are a
rare group of diseases characterized by the formation of autoantibodies against
various autoantigens found in the tissue and serum, affecting the skin and mucous membranes. The aim of this
study was to evaluate the demographical and clinical features of patients with
autoimmune bullous diseases who applied to the dermatology clinic.
MATERIAL AND METHODS: The patients who were diagnosed as
autoimmune bullous diseases according to clinical and histopathological
findings between the years 2008-2018 were retrospectively analyzed in this
study. Patients were evaluated in terms of age, gender, age and localization of
the disease symptoms, prevalence of lesions, presence of concomitant diseases
and response to the treatment.
RESULTS: A total of 63 patients, 35 female (55.6%)
and 28 male (44.4%) were included in the study. Thirty one patients (49.3%)
were in pemphigus and 31 (49.1%) were in the pemphigoid group. The ratio of
cases with pemphigus vulgaris to bullous pemphigoid cases was 1.1. The age of
the lesions ranged from 20 to 96 years, with a chronicity ranging from 3 weeks
to 110 months. The three most common accompanying diseases were hypertension,
diabetes mellitus and neurological diseases, respectively. All patients, except
for one patient who did not respond to treatment, had partial or complete
improvement.
CONCLUSIONS: Pemphigus vulgaris was the most common
in the study, but the ratio of pemphigus / bullous pemphigoid was almost equal.
Since autoimmune bullous diseases may be associated with various diseases, it
is important to investigate in detail before treatment.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 26 Aralık 2018 |
Gönderilme Tarihi | 16 Kasım 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 51 Sayı: 3 |