Giriş: Postpartum dönem, doğum
eylemi sona erdikten sonra başlayıp bütün sistemlerin özellikle üreme
organlarının gebelik öncesi durumlarına döndükleri 6 haftayı kapsayan bir
dönemdir. Ana Çocuk Sağlığı hizmetleri içinde önemli bir yeri olan postpartum
bakım hizmeti, koruyucu bir sağlık hizmetidir. Sağlık bakanlığı doğum sonrası
hastanede 3, evde 3 olmak üzere 6 kez lohusa izleminin yapılmasını tavsiye
etmektedir. Postpartum dönemde üzerinde durulması gereken konular özellikle;
postpartum kanama, genital sistem enfeksiyonu, tromboemboli, baş ağrısı,
konstipasyon ve hemoroid, ruhsal problemler, emzirme-meme problemleri ve
yenidoğan bakımıdır.
Bu
araştırmanın amacı doğum sonrası hastanemize başvuran kadınların ruhsal ve
fiziksel durumlarını değerlendirerek, lohusaların destek tedaviye ihtiyaç duydukları
problemlerini ve verilen destek sağlık hizmetlerini analiz etmekti.
Materyal-Metod: Aralık-2017’de
postpartum odasına başvuran lohusa kadınların obstetrik hikayelerini, muayene
bulgularını ve konsulte edilen birimleri, bebeklerin beslenme yöntemlerini, Edinburg
Doğum Sonrası Depresyon ölçeği (EPDÖ) uygulaması ve puanını içeren form
dolduruldu. Elde edilen verilerin tanımlayıcı frekans analizi yapıldı.
Bulgular: Çalışmaya kadın sağlığı hastanesinde doğum yapmış 303
lohusa kadın katıldı. Hastanemizde 2017 yılında 16.000 doğum olmuştur.1 aylık
dönemde postpartum odasına başvuran hastalar aynı dönemde hastanemizde doğum yapan
kadınların % 22,7’sini oluşturmakta idi. Kadınların % 72,2’si lohusa
döneminin 3 ve 12. günleri arasında idi. % 9,2 hastaya enfeksiyon
tanısı ile antibiyotik tedavisi verildi. Postpartum kadınların % 3,3’ünde idrar
kaçırma şikayeti vardı. Lohusaların %5,3’ünde artmış vajinal kanama, % 3,3’ünde
başağrısı, % 2,6’sında ciddi karın ağrısı, % 0,7’sinde konvülsiyon ve % 1,3’ünde
solunum güçlüğü bulguları tanımlandı. Araştırmaya katılan
lohusa annelerin muayeneleri sonrası verilen destek hizmetler ve konsulte
edildikleri birimler şunlardır; % 98,3 aile planlanması danışmanlığı, % 83,2
beslenme danışmanlığı, % 87,5 emzirme danışmanlığı, %70 fizyoterapist doğum
sonrası egzersiz programı, % 0,66 cinsel yaşam danışmanlığı, % 0,33 aile danışmanlığı
hizmeti verildi. Ağız sağlığı ve diş birimine % 0,66 dahiliye
birimine % 1,32 lohusa konsulte edildi. Tüm hastalara Edinburg depresyon ölçeği
uygulandı ve ölçek puanı 12’nin üstünde olan % 14,6 kadına psikolojik
danışmanlık verildi. Annelerin % 43,2’sinin meme ile ilgili sorun yaşadığı
tespit edildi. Araştırmaya katılan lohusa annelerin % 78,2’si sadece anne sütü,
% 17,2’ si anne sütü ile beraber mama ile bebeklerini beslediğini
ifade etti. Bebeklerine hiç anne sütü vermeyen annelerin oranı % 4,6 idi. Kadınların. %
27,4’ü rahim içi araç, % 24,1 kondom, % 13,8’i geri çekme ve % 8,9’u oral
kontraseptif ve % 8,6’sı tüpligasyon, % 0,3’ü deri altı implant,, % 2,9’u 1
veya 3 aylık enjeksiyon, % 1,6’sı takvim
yöntemi, % 0,3’ü vazektomi, ile korunmaya karar verdiğini, % 11,8’i henüz karar
vermediğini ifade etti.
Sonuç:
Postpartum dönemde ebeveynler bebek bakımı sağlamak, bebek için güvenli bir
çevre oluşturmak, bebekle iletişim kurmak, yeni rollerini öğrenmek, aile
duyarlılığı geliştirmek ve bebekle ilgili problemlerle baş etmek zorundadır. Bu
nedenle destek alınmadığı takdirde postpartum dönem aile için bir kriz
yaşantısına dönüşebilmektedir. Aileye bu dönemde sağlık profesyonelleri
tarafından verilen programlı bir destek ruhsal ve fiziksel sağlıklı aile bireylerine
yol verecektir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 14 Mart 2019 |
Gönderilme Tarihi | 31 Ekim 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 52 Sayı: 1 |