Background and Aims: To evaluate whether superinfection of amebiasis in inflammatory bowel disease is a problem in Turkey. Materials and Methods: One hundred and thirty-seven patients with inflammatory bowel disease were evaluated between March 2002 and May 2003. One hundred and fifteen had ulcerative colitis; 58 females (50.4%) and 57 males (49.6%), 22 had Crohn’s disease; 15 females (68.1%) and 7 males (31.9%). For the control group, 32 healthy cases; 17 females (53.1%) and 15 males (46.9%), were evaluated. Fresh stool samples and serum samples were obtained from all members of both groups. Stool samples were evaluated by the naked eye for bleeding and light microscopy for Entamoeba histolytica cysts, and trophozoites using wet mount and lugol application methods. Results: In 137 patients with inflammatory bowel disease, 23 (16.8%) had bloody diarrhea. All patients with bloody diarrhea had a diagnosis of ulcerative colitis. In 137 patients and 32 control cases, 31 patients (22.6 %) and four control cases (12.5%) had Entamoeba histolytica cysts in their stools. Entamoeba histolytica trophozoites were not seen in any case. In 137 patients, 26 (19.0%) had titers 1/64 and below, and one (0.7%) had titer 1/64. In 32 control cases, three (9.4%) had low titers. No patients with inflammatory bowel disease had Entamoeba histolytica infection. Blood found in stools in ulcerative colitis cases was statistically higher than that found in both Crohn’s disease cases and control group (Chi-square test, p=0.02). Conclusion: Superinfection of amebiasis in inflammatory bowel disease patients is a seldom occurrence in our country.
Entamoeba histolytica superinfection inflammatory bowel disease indirect hemagglutination ulcerative colitis Crohn’s disease
Giriş ve Amaç: İnflamatuvar barsak hastalığında amebiyazisin sıklığını ve bu durumun ülkemizde sorun oluşturup oluşturmadığını araştırmak. Gereç ve Yöntem: Mart 2002 ile Mayıs 2003 tarihleri arasında inflamatuvar barsak hastalığı tanısı ile gelen 137 hasta [ülseratif kolitli 115 hasta; 58 kadın (%50.4), 57 erkek (%49.6), Crohn’lu 22 hasta; 15 kadın (%68.1), 7 erkek (%31.9)] amebiyazis açısından değerlendirildi. Kontrol grubu olarak 32 sağlıklı hasta; 17 kadın (%53.1), 15 erkek (%46.9) alındı. Hastaların ve kontrollerin hepsinden kan ve dışkı örnekleri alınarak, dışkı örnekleri gözle görülür kanama varlığı açısından incelendi ve bekletilmeden serum fizyolojik ve lügol damlatma yöntemi ile ışık mikroskobunda Entamoeba histolytica kist ve trofozoitleri açısından değerlendirildi. Bulgular: 137 hastadan 23’ünde (%16.8) dışkıda kanama saptandı ve kanama saptanan hastaların hepsi ülseratif kolit olgularıydı. 137 hastadan 31’inde (%22.6) dışkıda Entamoeba histolytica kisti saptanırken, kontrol grubunda 4 olguda (%12.5) kist saptandı. İncelenen hiçbir dışkı örneğinde Entamoeba histolytica trofozoitleri gözlenmedi. 137 hastanın 26’sında (%19.0) 1/64 ve altı titrelerde ve bir hastada (%0.7) ise 1/64 pozitiflik saptanırken, üç kontrol hastasında (%9.4) düşük titre pozitiflik elde edildi. Çalışma sonucunda hiçbir değer pozitif kabul edilmedi. Bu çalışmada inflamatuvar barsak hastalığında Entamoeba histolytica enfeksiyonu saptanmamış oldu. Çalışmada dışkıda kan varlığı açısından; ülseratif kolit ile Crohn hastalığı ve kontrol grubu arasında istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek kanama varlığı saptandı (ki-kare, p=0.02). Sonuç: Ülkemizde inflamatuvar barsak hastalığı ile amebiyazis birlikteliği nadir bir durumdur.
Entamoeba histolytica superenfeksiyon indirekt hemaglütinasyon inflamatuvar barsak hastalıkları ülseratif kolit Crohn hastalığı
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Eylül 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 16 Sayı: 2 |
test-5