Kadın ve erkeğe belirlenmiş roller yükleyen toplumsal cinsiyet kalıpları kişileri sınırlandırmakta ve cinsiyet eşitsizliklerine neden olmaktadır. Medya, üretilen içeriği geniş kitlelere ulaştırma göreviyle bu rollerin yaygınlaştırılmasında etkin bir rol üstlenmektedir. Geleneksel medyada yaygın bir şekilde gözlemlenen bu durumun kullanıcıya içerik üretme imkânı veren sosyal medya ortamlarında değişeceğine yönelik yaygın bir görüş vardır. Bu bağlamda mevcut araştırmada, kullanıcıya özgür bir paylaşım ortamı sunan sosyal medya araçlarında toplumsal cinsiyet rollerinin sürdürülüp sürdürülmediği araştırılmıştır. Kullanıcıların sokağa çıkma yasaklarını değerlendirmelerinde toplumsal cinsiyete göre farklılıklar olup olmadığını ortaya çıkarmayı amaçlayan araştırmada örneklem olarak Covid-19 pandemisinde uygulanan sokağa çıkma yasaklarına dair paylaşımlar ele alınmıştır. Twitter üzerinden #sokağaçıkmayasağı etiketi veya sokağa çıkma yasağı kelimelerini içeren erişime açık gönderiler ağ kazıma tekniği ile toplanmıştır. Python programı aracılığı ile elde edilen veriler kullanıcıların sisteme kaydolurken verdikleri ad ve soyadı bilgisi dikkate alınarak kadın ve erkek cinsiyetlerine göre sınıflandırılmıştır. Bu kapsamda 973 kadın ve bin 472 erkek olmak üzere 2 bin 445 kullanıcıya ait 224 bin 87 gönderi analiz edilmiştir. İki grup tarafından kullanılan kelimeler karşılaştırılarak istatistiksel olarak anlamlı fark bulunan kelimeler içerik analizi yöntemiyle analiz edilmiştir. Araştırma sonucunda toplumun tamamını ilgilendiren sağlık ile ilgili bir kararda bile sosyal medya paylaşımlarında toplumsal cinsiyet rollerinin yansımaları gözlemlenmiştir ve bu alanda da toplumsal cinsiyet rollerinin sürdürüldüğü sonucuna ulaşılmıştır.
Toplumsal cinsiyet Sosyal medya Covid-19 Sokağa Çıkma Yasağı Sağlık
Gender stereotypes that impose specific roles on men and women limit people and cause gender inequalities. The media plays an active role in disseminating these roles with the task of delivering the produced content to large masses. There is a widespread view that this situation, widely observed in traditional media, will change in social media environments that allow the user to produce content. In this context, the current research has investigated whether gender roles are maintained in social media tools that offer a free sharing environment to the user. The research aims to reveal differences according to gender in users' evaluations of curfews. The posts about the curfews applied in the Covid-19 pandemic were discussed as a sample. Accessible posts on Twitter containing the hashtag #sokağaçıkmayasağı or the words curfew were collected using the web scraping technique. The data obtained through the Python program were classified according to male and female genders, taking into account the name and surname information provided by the users when registering to the system. In this context, 224 thousand 87 posts belonging to 2,445 users, 973 women and 1,472 men, were analyzed. By comparing the words used by the two groups, the words with a statistically significant difference were analyzed using the content analysis method. As a result of the research, the reflections of gender roles in social media posts were observed even in a health-related decision that concerns society and it has been concluded that gender roles are maintained in this area as well.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İletişim ve Medya Çalışmaları |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Haziran 2022 |
Gönderilme Tarihi | 26 Şubat 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Sayı: 37 |