Sabah erken yatağından kalktı. Henüz şafak yeni sökmüş ancak güneş daha ufuktan yüzünü göstermemişti. Annesinin birkaç yıl önce diktiği çizgili pijamaları vardı her sabah olduğu gibi üzerinde. Hemen dışarıya fırladı. Bahçenin öte başındaki tuvalete gitmek kış günlerinde zor olsa da yazın iyi oluyordu. O mesafeyi yürürken yüzüne vuran sabah serinliği ile tatlı uykusundan uyanıyordu. Tuvaletten çıkıp evin önündeki tulumbadan çektiği su ile elini, yüzünü yıkadıktan sonra üzerlerine gecenin nemi düşmüş çimen kokularını derin derin soludu. Annesi belli ki yine sabah namazından sonra uyuya kalmıştı. Çok yoruluyordu kadıncağız. Kocası kaç yıldır birkaç kuruş ekmek parası kazanabilmek için Almanyalara gitmişti. Üç yıl önce kısa da olsa izne gelmişti ancak hayli zamandır bir selam bile salmamıştı.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Eylül 2014 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2014 Cilt: 2 Sayı: 4 |