Donald
Trump’s unexpected victory in the presidential elections came as a great shock
to liberal internationalist circles in the US and abroad. Whether Trump will
string the liberal order that the US has largely created is without a plain
answer. It is clear, though, that there is already significant erosion in the
basic architect of global order. Detritions to the fabric of global order can
be observed with respect to four interrelated developments: the exacerbation of
security challenges due to proliferation and diversification of the regional
and global destabilizing actors, the reversal of democratic and liberal values
in the West, rise of illiberal democracies and competitive authoritarianism
elsewhere, and finally, a UN system mired with serious shortcomings in
representation, capacity and legitimacy. The international society must address
this erosion of global order and the first step in that regard is coming to
terms with the fact that “the world is bigger than five” not only in terms of
the re-alignment of major powers, but also of the distribution of power along
state/non-state spectrum.
Donald Trump’ın başkanlık seçimlerindeki beklenmeyen galibiyeti gerek Amerika’da
gerekse başka yerlerdeki liberal uluslararasıcı çevrelerde büyük bir şok yarattı. Trump’un,
büyük oranda ABD’nin yaratmış olduğu mevcut liberal düzeni başaşağı edip etmeyeceğine
doğrudan bir cevap vermek zor. Açık olan bir şey var ki o da küresel düzenin temel mimarisinde
ciddi bir erozyonun bir süredir devam etmekte olduğudur. Küresel düzenin dokusundaki bu
aşınma, birbiriyle bağlı dört gelişmede kendini gösteriyor: güvenlik meseleleri düzenbozucu
bölgesel ve küresel aktörlerin çeşitlenmesi ve yaygınlaşması sonucunda giderek daha vahim
bir hal alıyor; Batı’da demokratik ve liberal değerler geriye gidiyor; diğer yerlerde ise
özgürlükçü olmayan demokrasiler ve rekabetçi otoriter rejimler yükselişe geçiyor; son olarak
ise Birleşmiş Milletler sistemi sahip olduğu temsiliyet, kapasite ve meşruiyet eksiklikleri
yüzünden bataklığa saplanmış durumda. Uluslararası toplum küresel düzenin bu erozyonuna
karşı derhal kolları sıvamalı. Bu konuda atılacak ilk adım ise sadece büyük güçlerin yeniden
gruplanması açısından değil, aynı zamanda devlet/devlet dışı aktörler arasındaki güç dağılımı
açısından “dünyanın beşten büyük” olduğunu kabul etmekten geçiyor.
ABD hegemonyası Başkanlık seçimleri BM reformu küresel düzen popülizm
Bölüm | Commentary |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ocak 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 6 Sayı: 1 |
Manuscripts submitted for consideration must follow the style on the journal’s web page.The manuscripts should not be submitted simultaneously to any other publication, nor may they have been previously published elsewhere in English. However, articles that are published previously in another language but updated or improved can be submitted. For such articles, the author(s) will be responsible in seeking the required permission for copyright. Manuscripts may be submitted via Submission Form found at: http://www.allazimuth.com/authors-guideline/. For any questions please contact: allazimuth@bilkent.edu.tr