Bu yazıda, torakolomber bölgeyi tutan ve modifiye posterior yaklaşım ve tek taraflı hemilaminektomi ile başarılı bir şekilde tedavi edilen, nadir türde bir dumbel şıvanom olgusu sunuldu. On dokuz yaşındaki erkek hasta, bir yıldır var olan ve alt ekstremiteye yayılan bel ağrısı, iki aydır süren topallama ve 15 gündür var olan, idrar çıkarmada duraklama yakınmalarıyla başvurdu. Klinik olarak hastada konus-kauda lezyonundan şüphelenildi. Dorsolomber omurganın radyografi ve manyetik rezonans ile incelenmesi, oldukça karmaşık bir dumbel şıvanom ortaya çıkardı. Lezyon, T11 düzeyinin aşağısından, omuriliğin soluna doğru, L1 omurlarının üst kısmına ve intervertebral foramina boyunca sol taraftaki paraspinal bölgeye kadar uzanıyordu. Tümörün tümüyle çıkarılması için, modifikasyonlu posterior yaklaşımla tek taraflı laminektomi uygulandı. Histopatolojik tanı şıvanom olarak bildirildi. Hastanın ameliyattan sonra hafif ağrı dışında bir sorunu olmadı, üçüncü günde herhangi bir destek olmaksızın yürütülmeye başlandı. Bir yıllık izleminde alt ekstremitelerin motor ve duyu fonksiyonları normal bulundu.
We report on an uncommon type of complex dumbbell schwannoma involving the thoracolumbar region, which was successfully managed with unilateral hemilaminectomy using a modified posterior approach. A 19-year-old male patient presented with one-year history of low back pain radiating to the lower limbs, limping of two month-history, and hesitancy of micturition of 15-day duration. Clinically, a diagnosis of conus-cauda lesion was suspected. Findings of the X-ray and magnetic resonance imaging of the dorsolumbar spine were suggestive of a complex dumbbell schwannoma, extending from the lower part of the T11 level to the upper part of the L1 vertebrae left to the spinal cord, with extension through the intervertebral foramina to the paraspinal region on the left side. A modified posterior approach with unilateral laminectomy was used for complete removal of the tumor. The histological diagnosis was schwannoma. The patient had minimal pain postoperatively, he was mobilized on the third day without the need for any external support. At one year follow-up, he had normal motor and sensory functions in the lower limbs.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | Olgu Sunumu |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Ocak 2010 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2009 Cilt: 43 Sayı: 6 |