The National Democratic Revolution (NDR) Movement is one of the most influential movements that affected the Turkish left both theoretically and practically among the socialist groups which increased its dynamism in the 1960s. This movement, which carries the TKP's tradition of gradual revolution to the 1960s and argues that a "democratic revolution" must be carried out before the socialist revolution in this direction, has the determinist perspective of "scientific socialism". In this context, it argues that Turkey is at a semi-feudal historical stage and advocates that the Kemalist revolution should be completed. One of the most significant elements of NDR's "revolutionary strategy" is the military-civilian intellectual group. As a matter of fact, the group of the heir of Kemalism can carry out a revolution that will tear the country away from the imperialist system in Turkey, where the working class has not reached sufficient level of consciousness and the national bourgeoisie has not developed according to the supporters of NDR. This strategy, which relies more on the "tutelage" power of the army than the working class, has often been accused of being overshadowed by Kemalism and juntaism within the left. However, when the historical-social stage in which Turkey is located is analysed in the light of scientific socialism, the main Marxist attitude is that all classes except collaborative capital and feudal tyrants are united on one front in order to start the stage before socialism by fighting all the way, according to the supporters of NDR. Yet, the specific tendency here is the central role which is cut for the Kemalist tradition and the army. The purpose of the study is to evaluate the central role assigned to Kemalism and the military in terms of theory and practice in the strategy of the gradual revolution of NDR movement.
National Democratic Revolution Kemalism Military-Civilian Intellectual Group Marxism-Leninism Gradual Revolution.
Milli Demokratik Devrim (MDD) hareketi, 1960’lı yıllarda dinamizmini artıran sosyalist gruplar içinde gerek teorik gerekse pratik bakımdan Türk solunu en çok etkileyen akımlardan biridir. Türkiye Komünist Partisi’nin (TKP) aşamalı devrim geleneğini 1960’lara taşıyan ve sosyalist devrimden önce mutlaka bir “demokratik devrim” yapılmasının zorunlu olduğunu savunan bu akım, “bilimsel sosyalizm”in determinist bakış açısını sahiplenir. Bu bağlamda Türkiye’nin yarı feodal bir tarihsel aşamada bulunduğuna hükmeder ve Kemalist devrimin tamamlanması gerektiğini savunur. MDD’nin devrim stratejisinin en önemli unsurlarından biri asker-sivil aydın zümredir. Nitekim MDD’cilere göre Kemalizm’in mirasçısı olan söz konusu zümre, işçi sınıfının yeterli bilinç düzeyine ulaşamadığı ve milli burjuvazinin gelişmediği Türkiye’de, çıkarı emperyalizme karşı olan sınıflarla ittifak halinde ülkeyi emperyalist sistemden koparacak bir devrimi gerçekleştirebilir. İşçi sınıfından daha çok ordunun “vesayet” gücüne dayanan bu strateji, çoğu kez sol içinde Kemalizm’in gölgesinde kalmakla ve cuntacılıkla itham edilmiştir. Buna karşın MDD’cilere göre Türkiye’nin bulunduğu tarihsel – toplumsal aşama bilimsel sosyalizm ışığında tahlil edildiğinde esas Marksist tutum, “işbirlikçi sermaye” ve “feodal mütegallibe” dışındaki tüm sınıfların topyekun mücadele ederek sosyalizmden bir önceki aşamaya geçilmesi için tek cephede birleşmesidir. Ancak buradaki özgücü eğilim Kemalist geleneğe ve orduya biçilen merkezi roldür. Çalışmanın amacı MDD hareketinin, aşamalı devrim stratejisinde Kemalizm ve orduya verdiği merkezi rolü teori ve pratik açısından değerlendirmektir.
Milli Demokratik Devrim Kemalizm Asker-Sivil Aydın Zümre Sosyalizm Aşamalı Devrim.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Türk Siyasal Hayatı |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 20 Haziran 2021 |
Gönderilme Tarihi | 22 Aralık 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 13 Sayı: 2 |