GATT ve DTÖ gümrük vergilerinin aşağıya doğru çekilerek dünya ticaretinin daha serbest yapılabilir
olmasını sağlamıştır. Üye ülkeler, bu uluslararası anlaşmalara uymakla yükümlü olduklarından; dış ticaret
açıklarını kontrol edebilmek, yerli üreticileri ve sanayilerini korumak, haksız rekabetle mücadele edebilmek gibi
nedenlerle tarife dışı engellere yönelmişlerdir. Tarife dışı engellerin pek çok çeşidi olsa da çalışmada antidamping
vergiler detaylı olarak anlatılmaya çalışılmıştır. DTÖ, diğer tarife dışı engellere karşı sert bir tavır
gösterirken anti-damping vergilerin uygulanmasına belli şartların varlığı halinde müsaade etmektedir. Bu da bu
tür vergilerin daha sık uygulanmasına neden olmuştur. Çalışmada, Türkiye’nin 2007-2017 yılları arasında
başlattığı damping soruşturmalarının; Türkiye’nin reel gayri safi yurtiçi hasılası, enflasyon oranı, soruşturma
açtığı ülkelerden yapılan ithalat artış hızı ve soruşturma açılan ülkelerin reel gayri safi yurtiçi hasılası gibi makro
ekonomik göstergelerden etkilenip etkilenmediği incelenmiş; seçilen ticaret ortaklarının reel gayri safi yurtiçi
hasılasındaki artışların, ülkemizin bu ülkelere karşı damping soruşturması açmasında etkili olduğu sonucuna
varılmıştır.
İthalatta Haksız Rekabet Anti-Damping Vergisi Anti-Damping Soruşturması
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 16 Ocak 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 6 Sayı: 16 |
Akademi Sosyal Bilimler Dergisi Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.