Hızlı bir şekilde gelişen ve değişen dünya içinde, bireyler söz
sahibi olmak için diğer insanlardan daha farklı fikirlere, hayal dünyasına ve
yaratıcılığa sahip olması gerekir. Ancak her insanda doğuştan var olan bu
yaratıcılık özelliği ne yazık ki aile, eğitim sistemi ve çevrenin yanlış
tutumlarıyla köreltilmektedir. Ailelerin baskıcı tutumu ve yaşam tarzı,
eğitimde ezberci metin öğretimi, körelmenin sebeplerindendir. Oysaki eğitimde
metinler arası okuma ve öğrenmenin yaratıcılıkta önemli sıçramalara imkân
verdiği görülür. Bu makalede ise Torrence’nin yaratıcılık ve hayal gücüyle
ilgili kuramının basamaklarını karşılayan şiir örnekleri verilmiştir. Bunun
sonucunda yazınsal metinlerden olan şiirin, çağrışım ve söyleyiş estetiğinin
oluşmasından dolayı şiirin her insanda farklı düşünce ve hayal dünyasının
kapısını araladığı, yeni yaratıcıkların oluşmasına olanak verdiği görülmüştür.
Mutlu ve sağlıklı yaşamı hedefleyen insanın her şeyden önce kendisini ve kendisi
ile birlikte içinde yaşadığı dünyayı iyi tanıması gerekir, bu tanımalar insana
acı tatlı pek çok duygu ve düşünceleri yaşatır. İnsanı olgunlaştıracak bu hayat
tecrübeleri en estetik biçimde sanata yansır. Sanatın her bir dalı estetik ve
felsefi düşünce yansıtır. Özellikle şiir, şairinin duygu ve düşüncelerini
yansıttığı kadar, okuyucusunun da duygu ve düşüncelerine de tercüman olur.
Sanatın bütün dallarında olduğu gibi şiirde insanlığın evrensel dilini
oluşturur. Eğitim fakültelerinde, özellikle Türkçe öğretmenliği bölümünde şiir,
sadece temalar içinde bir metin olarak değil çok yönlü ele alınmalıdır. Duygu
ve düşünceleri estetik ve felsefi yönüyle, hayal gücüne bağlı olağanüstü
ifadesi ile bireysel gelişim için çok önemli olan şiir eğitimin önemli bir
materyalidir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Mart 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 6 Sayı: 3 |