Öz
Son bin yıldan beri gerek Avusturya’nın ve gerekse de Macaristan’nın Bosna ve Hersek
(Bosna) topraklarında gözü olmuş ve bu uğurda Boşnaklar üzerine birçok sefer yapılmıştır.
Fatih Sultan Mehmed’in 1464 yılındaki Bosna seferi ile sahneye Türkler de çıkmıştır.
1700’lerden itibaren de Avusturya-Macaristan İmparatorluğu (AVMİ), Türk himayesindeki
Bosna’ya karşı sürekli olarak savaşmıştır.
18. yüzyılın başlarında, AVMİ Bosna’yı doğrudan almak konusunda ciddî bir biçimde
karar vermiş olacak ki bu konuda çeşitli araştırmalar yaptırmış ve tasarılar hazırlatmıştır.
Tasarıların en kapsamlısı ve uygulamaya geçmiş olanı Benyamin Kalay’ın (Benjamin Kallay)
hazırlamış olduğu tasarıdır. Bunu hazırlayabilmek için, Kalay Belgrad’ta elçilik mensubu olarak
çalışırken hem Sırbistan’ı hem de Bosna’yı baştanbaşa dolaşmış ve bilgi toplamıştır. Netice
olarak, Rusya’nın sağladığı ortamda Berlin’de toplanan barış toplantısında AVMİ işgâl ve idare
iznini alarak 29 Temmuz 1878 tarihinde Bosna topraklarını işgâle başlamıştır. Ancak, tören
yürüyüşü ile Saraybosna’ya varılacağını uman askerler, yerli halkın ve onlara katılmış olan
Türkler’in kahramanca direnişi ile karşılaşmıştır. Bu yüzden, işgâl ancak 20 Ekim 1978 günü
tamamlanabilmiştir.
AVMİ’nun nihaî hedefi Bosna’yı ilhak etmek olduğu için, buranın elde tutulmasının
ancak köklü bir ekin dönüşümü ile sağlanabileceğine karar verilmiş ve Kalay umumî vali
niteliğindeki bir makama getirilmiştir. AVMİ Bosna’da kendi iradesini hâkim kılmak için, “Bosna
Milleti” siyasetini uygulamaya çalışmıştır. Bu kavramı imparatorluğun Bosna siyasetinin
tasarlayıcısı olan Macar Benyamin Kalay tasarlamış ve yürütmüştür. Bu tasarımda, Sırplar’ın,
Boşnaklar’ın ve Hırvatlar’ın kendi kimlerinden uzaklaşarak kendilerini “Bosnalı” olarak
tanımlamaları istenmiştir. Kalay, Bosnalıları yönetime bağlı kılmanın en iyi yolunun, Bosna’yı
değiştirmekten geçtiğini ileri sürmekteydi. Bunun için de eyaletlerin iktisadî alt yapısını
geliştirmek, iş alanı yaratmak ve hayat seviyelerini iyileştirmek gerektiğine inanıyordu. Ancak,
AVMİ’nun idarî uygulamaları, ciddî bir bütünleşme yerine, Bosna’daki üç millî kimliğin siyasî
uyanışına sebep olmuş ve hatta Hırvat, Müslüman ve Sırp milliyetçi fikirlerinin keskinleşmesine
sebep olmuştur.
Bu çalışmada, Bosna’nın Osmanlı idaresinden AVMİ idaresine geçişi, bu idarenin
Bosna’yı değiştirme ve Bosna’da üç milli kimliğin uyanış sürecinin modernleşme çabaları ile
bağlantısı ve etkisi incelenmiştir.