Giriş ve Amaç: Günümüzde hipertansiyon ve metabolik sendrom yaygınlığı giderek artmaktadır. Metabolik sendrom, insülin direnci zemininde gelişen diyabetes mellitus, abdominal obezite, dislipidemi ve hipertansiyon gibi sistemik bozuklukların bir arada görüldüğü bir metabolik disfonksiyondur. Çalışmamızda, hipertansiyon tanılı hastalarda hipertansiyonun metabolik sendromun diğer tanı kriterleri ile aralarındaki ilişkinin incelenmesi ve metabolik sendrom sıklığının belirlenmesi amaçlanmıştır.
Yöntem: Bu araştırma, 1 Aralık 2021- 1 Mart 2022 tarihleri arasında, Atatürk Üniversitesi Aile Hekimliği Ana Bilim Dalı’na bağlı olan Eğitim Aile Sağlığı Merkezi nüfusuna kayıtlı 302 adet hipertansiyon tanılı yetişkin hasta üzerinde yapılmıştır. Katılımcılara Uluslararası Diyabet Federasyonu metabolik sendrom tanı kriterlerinin dahil edildiği araştırmacılar tarafından hazırlanan veri toplama formu kullanılarak uygulanmıştır.
Bulgular: Katılımcıların yaş ortalaması 60±9,7 yıldı. Çalışmamızda hipertansiyona en sık eşlik eden metabolik bozukluk olarak abdominal obezite (%68,5) bulunmuştur. Abdominal obeziteyi sırasıyla düşük HDL-K seviyeleri (%47,7), yüksek açlık kan glukozu seviyeleri (%42,4) ve hipertrigliseridemi (%41,7) izlemiştir. Metabolik sendromu olan hasta grubunun oranı ise %69,5 olarak tespit edilmiştir. Kadınlarda metabolik sendrom olma durumu %74,7, erkeklerde ise % 62,9 olarak anlamlı idi (p<0,05).
Açlık kan glukozu ≥100 mg/dl ve trigliserit ≥150 mg/dl olanlarda metabolik sendrom olma durumu yüksek oranlarda ve ilişkili bulunmuştur (p<0,001). Metabolik sendrom olma durumu, erkek katılımcılarda HDL kolesterolün <40 mg/dl ve bel çevresinin ≥100 cm olanlarda yüksek iken kadın katılımcılarda ise HDL kolesterolün <50 mg/dl ve bel çevresinin ≥90 cm olanlarda yüksek ve istatistiksel olarak anlamlıydı (p<0,001).
Sonuç: Hipertansiyon hastalarında metabolik sendrom bileşenlerini tek tek incelediğimizde; diyabet, dislipidemi ve abdominal obezite sıklığının fazla olduğunu gördük. Metabolik sendrom tanı kriterlerini karşılayan hastaların prevalansının oldukça yüksek olduğunu gösteren sonuçlar elde ettik. Bu nedenle, birinci basamakta hipertansif hastalarda sık görülen metabolik sendrom komponentlerini taramanın ve uygun multidisipliner yönetimle hastaya yaklaşmanın çok önemli olduğunu vurguluyoruz.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Eylül 2023 |
Gönderilme Tarihi | 6 Nisan 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 |