Ortadoğu coğrafyasında başat güç olmaya
çalışan ve çıkarlarının çatıştığı noktalarda Şiilik ve Sünniliği birer araç
olarak kullanan Suudi Arabistan ve İran bölgesel rekabetlerini her geçen gün
artırmaktadırlar. Hedeflemiş oldukları çıkarlara ulaşabilmek için ise bölgedeki
ülkeleri istikrarsızlaştırmak pahasına vekalet savaşları yürütmektedirler.
Irak, Suriye, Yemen ve Lübnan gibi istikrarsızlığı benimsemiş olan ülkelerde
kendilerine yakın grupları destekleyerek iç karışıklık çıkarmakta ve hali
hazırdaki kırılganlıkları daha fazla derinleştirmektedirler. Enerji kaynakları
bakımından zengin olan bu coğrafyada bu kaynaklara ulaşabilmek veya geçiş
güzergahlarını denetim altında tutmak birincil hedef olabilmektedir. Şiiliğin
veya Sünniliğin hamiliğini üstlenerek bölgesel güç olma yolunda ilerlemek
çıkarlarının çatışmasına ve birbirlerinden tehdit algılayarak “güvenlik ikilemi”
yaratmalarına sebebiyet verebilmektedir. Çalışma iki rakip gücün ilişkilerini
dönemlere ayırarak neden ve sonuçlarıyla analiz etmeye odaklanmaktadır.
Iran and
Saudi Arabia, who try to become dominant powers in the Middle East are
increasing their regional competition day by day. While pursuing their
policies, they could be defenders of the two main sects of Islam, but they can
easily disregard the religion if this contradicts with their interests. They
carry out proxy wars and destabilize the regional countries as Iraq, Syria,
Yemen and Lebanon by supporting the groups close to them. Ambitions to become a
regional power are leading to conflict and creating a “security dilemma” between
Iran and Saudi Arabia. The study is analyzing the causes and consequences of
the relations between these two rivals in different periods and examines the
effects of competition on other countries in the region.
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Ekim 2017 |
Gönderilme Tarihi | 28 Nisan 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 1 Sayı: 2 - Bölgesel Araştırmalar Dergisi "İran" Özel Sayısı |