Türkiye, geçtiğimiz on yıl boyunca, Ortadoğu’ya yönelik aktif bir dış politika geliştirmiştir. Türkiye, Arap-İsrail çatışmasında arabuluculuk misyonu girişimi ve İran’ın nükleer programı gibi hassas konularda devreye girerek, önemli bir bölgesel lider ve Ortadoğu’da etkili bir aktör olarak ortaya çıkmıştır. AKP iktidarı ile birlikte, Türk dış politikasının doğuya yönelimi, tartışmaları da beraberinde getirmiştir: Bazı uzmanlar Türkiye’nin Batı’ya sırtını dönerek yeni Osmanlıcılık politikasını benimseyip benimsemediğini sorgularken, bazıları ise Türkiye’nin Ortadoğu’daki çok yönlü dış politikası ve aktivizmini övmüşlerdir. Ancak, AKP dış politikasının destekçileri ya da muhalifleri, Türkiye’nin dış politikasının doğasının bir gereği olarak tam bir yeniden yapılanma ile Arap- Müslüman dünyasına Türkiye’nin dâhil olduğu görüşünde yine de birleşmişlerdir. Bu makale, Türk Dış Politikasının temel prensipleri ve ekseninin radikal bir biçimde AKP tarafından değiştirildiği iddiasını ele almaktadır. Bu politikanın mevcut özelliklerini inceleyerek, bu çalışma AKP iktidarında Türk dış politikasının yönelimlerinde hem kopuş hem de süreklilik unsurlarının birlikte var olduğunu iddia etmektedir. Yazar “eksen kayması” yerine Türkiye’nin “bölünmüş diplomasi” ya da yükselen güçlerin çift yönlü dış politika karakteristiğini uyguladığını iddia etmektedir. Bu makale ayrıca, AKP’nin Doğu yönelimli dış politikasının başarı ve eksikliklerini incelemekte ve aynı zamanda “Arap Baharı” sonrası dönemde yüzleşmek zorunda olduğu meydan okumalara bakmaktadır.
Diğer ID | JA97RN82PS |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2011 |
Gönderilme Tarihi | 1 Aralık 2011 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2011 Sayı: 2 |
Twitter Google Akademik Academia.edu
@DergisiBilgi Bilgi Dergisi Google Akademik Hesabı Bilgi Dergisi Academia.edu Hesabı
Bu eser Creative Commons Atıf 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.