Abstract The Eastern Aegean has hosted many important civilizations throughout the ages and thus created a rich cultural heritage. For this reason, the archaeological ruins in the region have been a focus of interest for European travelers and researchers for centuries. Since the 17th century, many European travelers and researchers have visited the Anatolian coasts to understand how the historical and cultural foundations of Europe were formed, based on cultural or ideological reasons. Although the motivation of some of these visitors was to see or explore the centers mentioned in historical texts, their main purpose was to understand how Ancient Greek and European cultures influenced their own culture by monitoring their birth or spread areas. In this respect, due to its geographical location, the Caria Region is a historically and culturally important region. has some importance. While the borders of Caria are determined by the Menderes River in the north and the Dalaman Stream in the east, it is home to jagged beaches and many islands nearby. Located in the Southern Aegean, these islands line up in the sea from Southwest Anatolia to Continental Greece, creating a cultural interaction network. Due to Caria's topography and geographical location, different peoples, beliefs, traditions and cultures have reached this region in almost every period of history. Some of these traditions have become specific to the local culture, while others have been modified or rejected. In the historical process, the steep slopes of the mountainous regions have remained relatively distant from external influences, while the coastal area has become more open to external influences and innovations and has become a multicultural mosaic. In this respect, the archaeological and cultural heritage in the Caria region has always been a research and study area that has attracted the attention of local and foreign. Karia archaeology studies have gained momentum, particularly after the establishment of the Republic of Turkey, leading to the excavation and revelation of numerous ancient cities and significant archaeological sites. Scientific archaeological excavations and surface surveys initiated in the region since the 1950s have flourished. Additionally, during this period, the active participation of Turkish archaeologists in excavations has increased, allowing for a more detailed examination of the archaeological riches of the Karia region. Discoveries from necropolises such as Çine Tepecik, Kumyer, Çapalıbağ, Damlıboğaz, İasos, Hüssamlar, Belentepe, and Myndos in Karia contribute to our understanding of burial practices and material culture from the Bronze Age. Findings from centers like Knidos, Kaunos, Stratonikeia, and Halikarnassos have been crucial in tracing cultural continuity from the Iron Age to the Byzantine and subsequent periods. Underwater archaeology holds significance in the Karia region as well. Underwater excavations in ancient port cities like Knidos, Kaunos, and İasos provide insights into the region's maritime trade and harbor structures. Shipwrecks and underwater remnants in the Bodrum Peninsula have also captured the attention of archaeologists, shedding light on Karia's maritime history. This study examines the chronological development and scientific contributions of archaeological excavations and centers in Karia from the early research efforts to the present day.
Caria History of Excavations Archaeological Research and Studies
Özet Doğu Ege çağlar boyunca pek çok önemli uygarlığa ev sahipliği yapmış böylelikle zengin bir kültürel miras oluşturmuştur. Bu nedenle Avrupalı gezginler ve araştırmacılar için bölgedeki arkeolojik kalıntılar yüzyıllar boyunca ilgi odağı olmuştur. 17. yüzyıldan itibaren birçok Avrupalı gezgin ve araştırmacı kültürel veya ideolojik sebeplere dayanarak Avrupa’nın tarihsel ve kültürel temellerinin nasıl oluştuğunu anlamlandırmak için Anadolu kıyılarını ziyaret etmişlerdir. Bu ziyaretçilerin bir kısmının motivasyonu her ne kadar tarihsel metinlerde adı geçen merkezleri görmek veya keşfetmek olsa da, asıl amaçları Antik Yunan ve Avrupa kültürlerinin doğum veya yayılım alanlarını izleyerek kendi kültürlerine nasıl etki ettiğini anlamak olmuştur. Bu açıdan coğrafi konumundan dolayı Karia bölgesi tarihi ve kültürel açıdan büyük bir öneme sahiptir. Karia’nın sınırları kuzeyde Büyük Menderes, doğuda Dalaman Çayı ile belirlenirken, kıyı kesiminde girintili çıkıntılı sahilleri ve yakınında birçok adaya ev sahipliği yapar. Güney Ege’de konumlanmış bu adalar, Güneybatı Anadolu'dan Kıta Yunanistan'a doğru denizde sıralanarak kültürel bir etkileşim ağı oluşturur. Karia'nın topografyası ve coğrafi konumundan dolayı tarihin hemen her döneminde farklı halkların, inançların, geleneklerin ve kültürlerin bu bölgeye ulaşmasına neden olmuştur. Bu geleneklerin bazıları yerel kültüre özgü hale gelmiş, bazıları ise değişime uğramış veya reddedilmiştir. Tarihsel süreçte, dağlık bölgelerin sarp yamaçları dış etkilere göreceli olarak uzak kalmış, sahil kesimi ise dış etkilere ve yeniliklere daha açık hale gelerek çok kültürlü bir mozaik haline gelmiştir. Bu açıdan Karia bölgesindeki arkeolojik kültürel miras her dönem yerli ve yabancı araştırmacıların ilgisini çeken bir araştırma ve çalışma alanı olmuştur. Karia arkeolojisi çalışmaları, özellikle Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan sonra hız kazanmış ve bu dönemde birçok antik kent ve önemli arkeolojik alan kazılarla ortaya çıkarılmıştır. 1950'lerden itibaren ise bölgede başlatılan bilimsel arkeolojik kazılar ve yüzey araştırmaları ile daha da gelişmiştir. Ayrıca bu dönemden itibaren, Türk arkeologlarının da aktif olarak katıldığı kazılar artmış ve Karia bölgesinin arkeolojik zenginlikleri daha detaylı bir şekilde incelenmiştir. Karia'da Çine Tepecik, Kumyer, Çapalıbağ, Damlıboğaz, İasos, Hüssamlar, Belentepe ve Myndos çevresinde bulunan nekropolislerden elde edilen buluntular, bölgenin Tunç Çağı'na ait ölü gömme ve materyal kültürünü anlamamıza yardımcı olurken; Knidos, Kaunos, Strotonikeia ve Halikarnassos gibi merkezlerden elde edilen bulgular Demir Çağı’ndan Bizans ve sonrası dönemlere ait kültürel devamlılığı görmemiz açısından önemli olmuştur. Su altı arkeolojisi de Karia bölgesinde önemli bir yer tutmaktadır. Knidos, Kaunos ve İasos gibi antik liman kentlerinde gerçekleştirilen su altı kazıları, bölgenin deniz ticareti ve liman yapılarına dair bilgiler sunmuştur. Bodrum Yarımadası'nda bulunan batıklar ve su altı kalıntıları da arkeologların dikkatini çekmiş ve Karia'nın denizcilik tarihine ışık tutmaktadır. Bu çalışmada Karia’daki ilk araştırma çalışmalardan günümüze kadar gerçekleşen arkeolojik kazılar ve merkezler bir arada incelenerek Karia araştırma tarihinin ve buluntularının kronolojik gelişimi ve bilimsel katkıları ele alınmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Arkaik Dönem Arkeolojisi, Arkeoloji Bilimi, Türk Coğrafyası Arkeolojisi |
Bölüm | Derlemeler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Aralık 2023 |
Gönderilme Tarihi | 28 Aralık 2023 |
Kabul Tarihi | 29 Aralık 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 3 Sayı: 6 - CUMHURİYET'İN 100. YILINA İTHAFEN |