In the 3rd century AH, Abu Dawud and Tirmidhi emerged as two prominent scholars in the field of hadith, making notable contributions across various branches of Islamic sciences. Their sunan collections were highly esteemed both in their own time and in later generations, becoming foundational texts in hadith literature. In addition to their expertise in hadith, both scholars were also jurists who integrated legal perspectives into their compilations. While staying faithful to the core structure and purpose of the sunan genre, they occasionally included jurisprudential commentary, reflecting their scholarly insight without transforming their works into legal treatises. This study aims to examine a selection of the legal views upon which Abu Dawud and Tirmidhi agreed, as presented in their sunan, and to explore the methodology they employed in expressing these views. By doing so, the study sheds light on the legal reasoning approach of the ahl al-hadith tradition. Due to the scope of this article, only a limited number of these shared views will be discussed. Nevertheless, this work may be considered a pioneering effort in systematically bringing together the jurisprudential agreements found in the sunan works of these two widely studied hadith scholars.
Hicri III. yüzyılda hadis ilminin önemli isimlerinden olan Ebû Dâvûd ve Tirmizî, İslâmî ilimlerin birçok dalında temayüz etmiş alimler olarak öne çıkar. Bilhassa telif ettikleri sünenleri hem kendi dönemlerinde hem de sonraki dönemlerde kıymetli birer hadis eseri olarak dikkatleri çekmiştir. Bu iki musannif, hadis alanındaki ilmi birikimlerinin yanı sıra fıkıh ilmiyle de ön plana çıkan fakîh muhaddislerden oldukları söylenebilir. Yaşadıkları asrın önemli simalarından olan bu muhaddisler, telif ettikleri sünenlerinde sadece hadisleri toplayıp bir araya getirmekle kalmamışlar, yeri geldikçe ilmi birikimlerinin neticesi olarak fıkhî görüşlerini belli şartlar çerçevesinde eserlerine yansıtmaya çalışmışlardır. Tabii ki bu fıkhî görüşlerini ortaya koyarken de eserlerini tamamen görüşleriyle doldurmaktan kaçınarak sünen türünün aslına sadık kalmaya çalıştıkları görülmektedir. Çalışmada bu iki muhaddisin ilmî birikimlerinin neticesi olarak eserlerinde ittifak ettikleri fıkhî görüşlerin neler olduğu ve hangi usulle görüşlerini ortaya koydukları belirlendikten sonra bu görüşlerinin değerlendirilmesi yapılarak bir nevi ehl-i hadisin yapısal özellikleri ortaya konulmaya çalışılacaktır. Ancak çalışmada -makalenin sınırlılıklarından dolayı- bu iki muhaddisin ittifak ettikleri fıkhî görüşlerin bir kısmına değinilmek zorunda kalınacağı bilinmelidir. Makale, geçmişten günümüze sünenleri üzerine çokça çalışmalar yapılan bu iki muhaddisin ittifak ettikleri fıkhî görüşleri yan yana getirmesi açısından bir ilk olma özelliği taşıdığı söylenebilir.
| Birincil Dil | Türkçe |
|---|---|
| Konular | Hadis, İslam Hukuku |
| Bölüm | Araştırma Makalesi |
| Yazarlar | |
| Erken Görünüm Tarihi | 4 Haziran 2025 |
| Yayımlanma Tarihi | 15 Haziran 2025 |
| Gönderilme Tarihi | 23 Mart 2025 |
| Kabul Tarihi | 23 Mayıs 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Sayı: 13 |