The paper draws the contours of borderland literature in the Southwestern US/Mexico context and
focuses on one of its best practitioners, Rudolfo Anaya, referring to one of his most renowned works, Bless
Me Ultima. The study concentrates on one of the most typical features of Anaya’s fiction, his extensive use
of myth. This vital aspect of the writer’s narrative strategy is linked to the process of the development of
the protagonist Antonio who progresses from childhood to maturity with the assistance of the curandera
(folk-healer) Ultima who functions as his mentor and spiritual leader. During his apprenticeship Antonio
appropriates her worldview based on the reconciliation of dualities. Equipped with this new cognitive strategy
the boy manages to solve the conflicts which baffle his mind and to overcome the trials he faces on the road
to manhood: the clashes in his family, the problems related to his religious identity, the confrontation with
the variable faces of death, the conflicts he experiences with his peers, the vision of the golden carp, the
disquieting questions generated by his dream experiences. The final resolution of these tensions signals the
birth of what Anaya formulates as the “New World Person”, the person with a new mestizo consciousness who
has the ability to wed the conflicting elements of his ancestral culture.
Makale, sınır edebiyatı kavramının (Güneybatı ABD/Meksika bağlamında) genel hatlarını çizdikten sonra bu edebiyatın en başarılı temsilcilerinden biri olan Rudolfo Anaya’nın Bless Me, Ultima (Kutsa Beni, Ultima) başlıklı romanı üzerine yoğunlaşmaktadır. Çalışmanın odak noktasını Anaya’nın en belirgin anlatım öğelerinden biri olan mit kullanımı oluşturmaktadır. Mit kullanımı makalede ana kahraman Antonio’nun gelişimi ile ilişkilendirilmekte: Antonio çocukluktan olgunluğa doğru ilerlerken kendisine bir curandera (bitki, kök, ot v.b. doğal malzemeler kullanarak tedavi eden kişi) akıl hocalığı ve yol göstericiliği yapmakta. Antonio kendisine rehberlik eden bu yaşlı kadının her şeyden önce zıtlıkların eritilmesine dayalı dünya görüşünü benimser. Bu yeni bilişsel yöntemle donanan kahraman, yetişkinliğe giden yolda karşısına çıkan tüm sorunları alt üst etmesini becerir. Aile içindeki çatışmalar, dini duyguları ile ilgili ikilemler, Katolik inancı ile çelişen “altın sazan” inanışı, ölümün farklı yüzleri ile karşılaşmanın getirdiği çelişkili düşünceler, yaşıtları ile yaşadığı çatışmalar bir bir çözülür ve Rudolfo Anaya’nın “Yeni Dünya Bireyi” olarak adlandırdığı yeni bir kişi doğar. Bu yeni bireyin temel özelliği, atalarından edindiği mirasın çelişen öğelerini uzlaştırma yetisine, yani mestizo bilincine sahip olmasıdır.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Mühendislik |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Nisan 2009 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2009 Cilt: 12 Sayı: 2 |