Bu çalışmada, Antonio Gramsci tarafından geliştirilen ve Robert Cox tarafından küresel politika için uyarlanan ‘‘hegomonya’’ teorisi çerçevesinde Avrupa ülkelerinin bir Avrupa Birliği (AB) altında tarihsel bir blok olarak kendi hegemonyasını tesis etme mücadelesi ve bu sürecin Afrika kıtası ile olan ilişkisi ele alınmaktadır. Avrupa ülkeleri tarihten gelen avantajlarını da kullanarak ekonomik bir refah elde etmiş, bilgi üretim süreçlerindeki etkinliği ile de kendisine bir değerler sistematiği oluşturmuş ve bunlar çerçevesinde kendilerinin ‘‘üstün medeniyet’’ olduğunu fikrini yaymaya çalışmıştır. Bu algıyı, refahın paylaşılabileceği düşüncesiyle taçlandırarak genişletmeye başlamıştır. Bu süreçte ise Afrika kıtası ayrı bir yere sahip olmuştur. Çalışmada, AB ve üye ülkelerinin Afrika ile ilişkileri incelenerek, bir ülke veya ülkeler topluluğunun belirli bir bölgede hegemonyasını nasıl oluşturabileceği hususunda litaratüre katkı sağlamak hedeflenmektedir. Bu çerçevede, AB Afrika üzerinde hegemonik bir güç olmabildi mi? veya olabilir mi? sorularına cevap vermek amaçlanmaktadır. Çalışmada, AB’nin geçmişten gelen etkiyle sınırlı bir dönem Afrika üzerinde hegemon olduğu ancak bu durumun sürdürülebilir olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
This study examines the struggle of European countries to establish their own hegemony as a historical bloc under a European Union (EU) within the framework of the theory of ‘‘hegemony’’ developed by Antonio Gramsci and adapted by Robert Cox for global politics, and the relationship of this process with the African continent. European countries have achieved economic prosperity by using their historical advantages, have created a value system for themselves with their effectiveness in knowledge production processes, and have tried to spread the idea that they are the ‘‘superior civilization’’ within this framework. They have begun to expand this perception by crowning it with the idea that prosperity can be shared. Before and after this process, the African continent has had a special place. The study aims to contribute to the literature on how a country or group of countries can establish hegemony in a certain region by examining EU-African relations. In this context, it is aimed to answer the questions of whether EU can be a hegemonic power in Africa? or whether it can be. The study concluded that EU had a hegemon over Africa for a limited period due to past influence, but this situation was not sustainable.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Siyaset Bilimi (Diğer) |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 5 Ekim 2024 |
Kabul Tarihi | 1 Aralık 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 22 Sayı: 4 |