Klasik Türk edebiyatı tahkiye geleneği, başlangıçta çoğunlukla temsili ve idealize edilmiş tipler üzerinden şekillenmiştir. Ancak özellikle XVII. yüzyıldan itibaren bu anlayışta gözle görülür bir dönüşüm yaşanmış ve toplumun içinden seçilmiş daha gerçekçi tip ve karakterler metinlere konu olmaya başlamıştır. Bu dönemde kaleme alınan pek çok hikâye, bireysel zaafların ve toplumsal çözülmenin hiciv yoluyla eleştirildiği metinler hâline gelirken anlatılar toplumun değer yargılarını da koruma işlevi üstlenmiştir. Bu bağlamda kaleme alınmış realist hususiyetler gösteren hikâyelerden biri olan Hoş-Pesendîde, XVIII. yüzyılda yaşadığı düşünülen Necâtî mahlaslı bir şaire ait, 263 beyitlik manzum bir eserdir. Remel bahrinin feʿilātün/feʿilātün/feʿilün kalıbıyla yazılan ve bugüne değin hakkında hiçbir bilgi bulunmayan bu mesnevi, Halîfezâde adlı zenpâre bir karakterin sefahat dolu hayatını, kadınlara olan zaafını ve nihayetinde düştüğü dramatik hâli konu edinir. Mizah, hiciv ve toplumsal eleştiri unsurlarını bir arada barındıran eser, klasik zenpâre hikâyelerinden farklı olarak, kolektif ve bilinçli bir cezalandırma anlatısı sunar. Bu makalede Hoş-Pesendîde’nin şu an için tespit edilebilen yegâne nüshasına dayanarak eserin transkripsiyonlu metni hazırlanmış; eser şekil ve muhteva özellikleri açısından ayrıntılı bir şekilde incelenerek tahlil edilmiş ve klasik örnekleriyle karşılaştırılarak değerlendirilmiştir.
The narrative tradition in classical Turkish literature was initially shaped predominantly by allegorical and idealized character types. However, from the seventeenth century onward, a discernible transformation occurred in this tradition, whereby narratives began to focus more frequently on realistic characters drawn from within society. During this period, many stories assumed the function of social critique, using satire to expose individual weaknesses and moral decay while simultaneously aiming to preserve communal values.
Hoş-Pesendîde, composed within this context and exhibiting realist characteristics, is a 263-verse masnavi attributed to a poet known by the pseudonym Necâtî, who is thought to have lived in the eighteenth century. Written in the remel meter (feʿilātün / feʿilātün / feʿilün), this previously unstudied work narrates the debauched life, unrestrained desire for women, and ultimately disgraceful downfall of a character named Halîfezâde—a zenpâre (libertine). Incorporating elements of humor, satire, and social critique, the work distinguishes itself from earlier classical zenpâre narratives through its portrayal of a collective and consciously executed punishment.
This article offers a critical edition of Hoş-Pesendîde based on the only known manuscript copy currently identified. In addition to presenting a fully transcribed text, the study provides a detailed analysis of the work’s formal and thematic aspects and offers comparative insights with earlier examples from the classical tradition.
| Birincil Dil | Türkçe |
|---|---|
| Konular | Türkiye Sahası Türk Halk Bilimi |
| Bölüm | Araştırma Makaleleri |
| Yazarlar | |
| Yayımlanma Tarihi | 21 Ekim 2025 |
| Gönderilme Tarihi | 3 Ağustos 2025 |
| Kabul Tarihi | 13 Ekim 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Sayı: 9 |
Content of this journal is licensed under a Creative Commons Attribution NonCommercial 4.0 International License