China’s rise as a global superpower is one of the defining challenges of the 21st century. This transformation impacts the security and prosperity of its neighboring countries and the future of the international, rules-based world order and global security. Beijing’s rapid economic growth has fueled its defense industry and accelerated its military expansion, encouraging its leadership to pursue assertive foreign policies and "wolf-warrior" diplomacy. China has extended its global influence through establishing Confucius Institutes and the Belt and Road Initiative (BRI). Its funding of infrastructure projects, particularly in economically vulnerable countries, has fostered dependency on Chinese supply chains and markets. Additionally, China’s "debt-trap diplomacy" and efforts to forge alliances with authoritarian regimes have positioned it as an alternative to the United States, gaining the attention of authoritarian leaders worldwide. Despite these achievements, China faces significant geopolitical vulnerabilities, including hostile relationships with neighboring great powers, a declining demographic profile, a lack of political reform in its authoritarian system, dependence on global markets, and challenges in securing energy and food supplies. These weaknesses constrain China’s ability to project power and outcompete its rivals on the world stage.
China Authoritarian Rise Global Rivalry Geopolitical Weaknesses Future Dilemmas
Bu çalışmada herhangi bir çıkar çatışması mevcut değildir
Yok
.
Çin'in küresel süper bir güç olarak yükselişi, 21. yüzyılın en önemli olaylarından biridir. Bu durum sadece komşu ülkelerin güvenliği ve refahını değil, aynı zamanda tüm insanlığın geleceği ve hukuka dayalı mevcut uluslararası dünya düzeninin kaderini de etkileyecektir. Pekin'in hızla ekonomik açıdan büyümesi, onun savunma sanayisini finanse edebilmesine olanak sağlamış ve askerî açıdan yükselişini hızlandırırmıştır. Bu husus Çin liderlerinin yayılmacı dış politika ve “kurt savaşçı diplomasisi” düşüncesini izlemesi konusunda cesaretlendirmiştir. Çin ayrıca Konfüçyüs okulları açarak ve Kuşak Yol Girişimini (BRI) hayata geçirerek nüfuzunu dünya çapında genişletti. Pekin'in özellikle yoksul ülkelerdeki altyapı projelerini finanse etmesi, tedarik zincirlerine ve pazarlarına olan etkisi bu ülkelerin Pekin’e bağımlı hale gelmesine fırsat oluşturmaya devam etmiştir. Ayrıca dünya çapındaki borç tuzağı diplomasisi ve ortakları satın alma girişimleri, Çin'i ABD'ye alternatif olarak görmeye başlayan otoriter liderlerin dikkatini çekmiştir. Son çeyrek asırdaki göz alıcı başarılara rağmen Çin'in, büyük rakip güçler tarafından kuşatılmış olması, demografik bozulma, dünya pazarına bağımlılığı, otoriter siyasi sistemde reform eksikliği, enerji ve gıda güvenliğinin korunmasındaki zorluk gibi jeopolitik zayıflıkları bulunmaktadır. Bu, Çin'in rakipleriyle olan rekabetteki etkinliğinin güçlenmesi ve manevra kabiliyetini sınırlayıcı etkenlerdir.
Çin Otoriter Yükseliş Dünya Hakimiyeti Rekabeti Jeopolitik Zayıflık Gelecek İkilemi
| Birincil Dil | İngilizce |
|---|---|
| Konular | Dış Ticaret Politikaları, Uluslararası İlişkilerde Siyaset |
| Bölüm | Araştırma Makalesi |
| Yazarlar | |
| Erken Görünüm Tarihi | 31 Mayıs 2025 |
| Yayımlanma Tarihi | 31 Mayıs 2025 |
| Gönderilme Tarihi | 22 Ocak 2024 |
| Kabul Tarihi | 4 Şubat 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 11 Sayı: 1 |
Bizi sosyal medyadan takip edin!
https://twitter.com/AizoniaPublish
https://instagram.com/aizoniapublishing