Müslüman düşünürler, Tanrı’nın kudretini
ve bu kudretin doğal evreni tamamıyla
kuşatıcılığını temellendirmek yolunda epistemolojik
ve aklî bir sistem geliştirmişlerdir. Bu
sistem sayesinde mutlak tenzihle birlikte ilâhî
kudretin kuşatıcılığını benimseyen kelamcılar,
Aristo’nun “hareket etmeyen hareket ettirici”
anlayışına karşı durmuşlardır. Kelamcıların
atomculuk kuramı çerçevesinde, sonlu atomlardan
oluşan cismi, Tanrı’nın yeni baştan yaratmaya
gücü yetmektedir. Oysa Aristo başta
olmak üzere Meşşâî filozoflar, sonuçlarına
katlanılamayacak aklî imkansızlıklar barındırması
itibarıyla bu ilkeyi ve sonuçlarını benimsemezler.
Cevher-i ferd üzerine bina edilen
atomculuk anlayışına karşı çıkanlardan biri
de nur metafizik felsefesini doğal tüm evrene
şâmil kılan, İşrâkî filozof Sühreverdî’dir. Ona
göre cisimler berzahlar mesabesindedir. Cisimlerin
farklı derecede seviyeleri vardır. Her
bir cismin varlıkta bir nuru bulunmaktadır.
Nur metafiziğinde, atomculuk reddine dayalı
cisimlerin sonsuza kadar bölünmesi temellendirilmektedir.
Bu çalışmanın temel amacı, Sühreverdî’nin
atomculuk yaklaşımına karşı ortaya
koyduğu eleştirel yöntemi araştırmaktır. Ön
hazırlık mahiyetinde cevher-i ferd tasavvurunun
kısa tarihi sunulacak ve cisimlerin sonlu-
sonsuz bölümlenmesi sorunu üzerine durulacaktır.
Ardından cisimlerin teşekkül ettikleri
özlerle ilgili Sühreverdî’nin yaklaşımı incelenecektir.
Onun Aristo ile benzeşen ve ayrışan
yönleri belirginleştirilecektir. Elbette cevher-i
ferd kuramının temelleri aydınlatılacak ve bu
temellere Sühreverdî’nin getirdiği eleştiriler
tartışılacaktır. Sühreverdî’nin eleştirilerinde
izlediği yöntem, bilimsel açıdan değerlendirilecek
haklı ve haksız yönleri sorgulanacaktır.
السهروردي التناهي واللاتناهي الجسم الجوهر الفرد المذهب الذري
Birincil Dil | Arapça |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 23 Şubat 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 2 Sayı: 2 |