Ehl-i hadis adıyla anılan ilk dönem Selefiyye’sine ait itikadî literatürün ilmî değeri veya statüsü nedir? Söz konusu eserlerde Ehl-i hadis usûlü’d-din sahasında muârız olduğu Mu‘tezile ve Ehl-i sünnet kelamına alternatif bir ilmî disiplin geliştirmiş midir? Bu makale bu sorulara cevap bulmak amacıyla ilk dönem selefî literatürü üzerinde yapısal bir analiz yürütmektedir. Ulaşılan anafikir şudur: Üç ilâ sekizinci asrı tutan mütekaddimîn dönemi boyunca selefî literatür büyük ölçüde nasların serdinden oluşmuş, daima redci ve meseleci kalmış, neticede usûlü’d-din sahasını kapsayan sistemli bir araştırma ve açıklama teşebbüsü içermemiştir. Ehl-i hadis hususen cedel ve te’vil konusunda kelamı eleştirmiş ve böylece gelişmesine katkıda bulunmuştur, fakat itikadî soru ve sorunlarla profesyonel düzeyde meşgul olmadığı için, bu sahada Mu‘tezile’nin “usûl-i hamse” veya Ehl-i sünnetin “usûl-i selâse” üzere kurduğu türden ilmî bir disiplin kuramamış, alternatif bir akaid ilmi geliştirememiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 20 Aralık 2014 |
Gönderilme Tarihi | 31 Ocak 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2014 Sayı: 40 |