‘Oyun sonu’ terimi satranç oyununun son aşaması anlamına gelir. Bu son aşama ya oyunu bitiren mat la sonuçlanır ya da oyunun sürekli devam etmesini sağlayan pat la sonuçlanır. Bu da Samuel Beckett’in Oyun Sonu adlı aynı adı taşıyan tiyatro oyununun gelişmesidir. Soğuk Savaşın ve karşılıklı nükleer cepheleşmenin en çok kızıştığı 1957’de yazılan tiyatro oyunu, gittikçe artan bir varoluşun değersizliği hissini yansıtmaktadır. Eser, sonu yaklaşan ama yine de tekrar etme olasılığı olan bir nükleer facia sonrasında evrenin kalıntılarını sergilemektedir. Dolayısıyla, bu çalışmanın amacı, edebi analiz yöntemi kullanarak, bir nükleer sığınakta mahsur kalmış ve eski benliklerinin zavallı gölgeleri dışında hiçbir şey yansıtmayan ve anlamı olmayan bir dünyada inatla kendi kimliklerini savunmaya çalışan Beckett’in karakterlerini incelemektir. Bununla birlikte, bu makale hiçlik korkusu ve yaşama isteği onlara ölümü mat etmenin yerine anlamsız varoluşun patını tercih etmelerine neden olmasını savunmaktadır
The term ‘endgame’, standing for the final stage of the game of chess, which might end either in a checkmate terminating the game, or a stalemate leading to its endless continuation, received its development in the play carrying the same name Endgame by Samuel Beckett. Published in 1957, the zenith of the Cold War and nuclear conflict, the play is permeated with the feeling of emptiness of existence and depicts a universe after a nuclear disaster that is coming to its end, but which might, nevertheless, keep on replicating itself. Consequently, by employing the method of literary analysis, the paper aims to examine the ways Beckett’s characters, confined in a nuclear shelter and representing nothing but wretched shadows of their former selves, are obstinately trying to assert their identities in the world devoid of meaning. In addition, the paper argues that the fear of nothingness and desire to live makes them prefer the stalemate of meaningless existence to the checkmate of death
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Sayı: 17 |
Dicle University
Journal of Social Sciences Institute (DUSBED)