Irkçılığın ilkçağ uygarlıklarından beri var olduğu ve yaşamın her alanını etkilediği bilinmektedir. Tarihsel gelişim sürecinde farklı evrelerde ortaya çıkan ırkçılığın en son evresi kurumsal ırkçılıktır. Bu evredeki ırkçılık, hükümetler tarafından yapılan yasal düzenlemelerle ve polis, ordu, hapishaneler gibi devletin baskıcı aygıtları aracılığıyla uygulanır. Kurumsal ırkçılığın yakın zamanlara kadar şiddetli bir şekilde uygulandığı ülkelerin başında Güney Afrika gelir. Bu ülkedeki entelektüel ve yazarlar ırkçı uygulamalara sessiz kalamamış ve bunları yapıtlarında ele almışlardır. Bu yazarlardan biri Nobel edebiyat ödüllü yazar Nadine Gordimer’dir. Tüm dünyada Apartheid adıyla bilinen ırkçı döneminin canlı bir şahidi olan ve siyah halkın yaşadığı acıları paylaşan Gordimer’ın beyaz bir aktivist olması, onun bu sorun hakkındaki söylem ve ifadelerini kuşkusuz önemli kılmaktadır. Bu çalışmada, Gordimer’ın - diğer romanlarıyla karşılaştırıldığında - ırkçı uygulamaların daha fazla vurgulandığı romanlarındaki kurumsal ırkçılığın yansımaları tartışılacaktır. Ayrıca özellikle siyahlar için en yıkıcı ve ayrıştırıcı olan Apartheid yasaları incelenecek ve bunların romanlara yansımaları tartışılacaktır
Apartheid Kurumsal Irkçılık Irkçı Yasalar Bantu Eğitimi Nadine Gordimer
It is known that racism has emerged in the ancient civilizations and has influenced every sphere of life since then. In its historical process, it has appeared at different stages and its final stage is institutional racism. The racism at this stage is practiced through legal arrangements by governments and by means of repressive apparatuses of the state such as police, army, jails and so on. South Africa is among the leading countries where institutional racism has been harshly practiced until recently. The intellectuals and writers in this country could not keep silent against these racist practices and they discussed them in their works. One of these is Nadine Gordimer, the nobel-winning writer in literature. Being a white activist who has been an eye witness of racist era, known as Apartheid in the world, and felt the same grief with black people has made her discourses and expressions about the issue important. In this paper, the reflections of institutional racism in her novels in which, compared to her other novels, the racist practices have been emphasized more will be discussed. Furthermore the Apartheid legislations which were so devastating and discriminating especially for the black people will be analysed and their reflections in those novels will be studied
Apartheid Institutional Racism Racist Acts Bantu Education Nadine Gordimer
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Sayı: 17 |
Dicle University
Journal of Social Sciences Institute (DUSBED)