I. Dünya Savaşı sonucunda İtilaf Devletleri, Paris Konferansı’nda Rumların istekleri doğrultusunda hareket ederek, Batı Anadolu bölgesinde Türklerin Hıristiyanları katlettiği ve bölgenin Wilson Prensipleri ekseninde Rumlara ait olduğu iddiasını destekleyerek İzmir’in işgaline zemin hazırlamıştır. İzmir ve çevresi 15 Mayıs 1919 günü Yunan askerleri tarafından Mondros Mütarekesi’nin 7. maddesi hükmünce işgal edilmiştir. İzmir’in işgali ve sonrası ortaya çıkan faciaya karşı Türk milletinin tepkisi büyük olmuştur. İzmir’in Yunanlılarca işgali Güneydoğu Anadolu’daki siyasi algının yeni mahiyet kazanmasını sağlamıştır. Yöre halkının aynen Batı Anadolu’da olduğu gibi burada da Müslümanların Hıristiyan bir güç Ermeniler tarafından tahakküm altına alınacağı kuşkularını artırmıştır. Bu nedenle Mardinliler, Sadaret’e gönderdikleri telgraflarda İzmir’in işgali protesto edilmiş, işgalin hiçbir yasal dayanağı olmadığı vurgulanmıştır. Bu işgal karşısında sessiz kalınmayacağı ve her türlü fedakarlığın yerine getirileceği dile getirilmiştir. Özellikle Müftü Hüseyin Efendi ve Belediye Reisi Hıdır Bey bu telgrafların çekilmesinde öncülük etmiştir
İzmir’in İşgali Mardin Müftüsü Hüseyin Efendi Mardin Midyat Savur
At the end of the First World War, the Allied Powers acted in line with the demands of the Greeks at the Paris Conference and supported the claim that theTurks massacred Christians in the Western Anatolia region and that theregion belonged to the Greeks on the axis of the Wilson Principles. İzmir and its environs were occupied on 15 May 1919 by Greek soldiers in accordance with Article 7 of the Armistice of Mondros. The response of the Turkish nation to the catastrophe that occurred after the invasion of İzmir was great. The occupation of Izmir by the Greeks brought a new nature to the political perception in Southeast Anatolia. Just as in Western Anatolia, the local people raised suspicions that Muslims would be dominated by a Christian power Armenians . For this reason, the occupation of Izmir was protested in the telegrams sent to Sadaret by Mardin people and it was emphasized that the occupation had no legal basis. It was stated that this occupation would not be silent and all kinds of sacrifice would be fulfilled. In particular, Mufti Huseyin Efendi and Mayor Hıdır Bey pioneered these telegrams
Occupation of Izmir Mardin Mufti Hüseyin Efendi Mardin Midyat Savur
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Sayı: 23 |
Dicle University
Journal of Social Sciences Institute (DUSBED)