Amaç: Ülkemizde ve dünyada ergenlerle
ilgili adli davalar gün geçtikçe artmakta, çocuk psikiyatristleri ve adli tıp
hekimleri adli ve mesleki anlamda daha çok bilgi ve tecrübe gereksinimi
duymaktadır. Erkek çocuk ve ergenlerde, saldırgan davranışlar ve suça
sürüklenmenin daha sık olduğu farklı çalışmalarda gösterilmiştir. Çalışmamızın
amacı; adli makamlarca Türk Ceza Kanunu (TCK) 31 ve 32 maddeleri gereğince
çocuk psikiyatrisi polikliniğine getirilen çocukların psikiyatrik muayenelerini
yaparak tanı, sosyodemografik veriler, suçun niteliği ve suça iten riskleri
belirlemektir. Ek olarak hazırlanan raporların incelenmesi de amaçlanmaktadır.
Yöntemler: Araştırma, hastanemiz etik kurulundan onay
alındıktan sonra, Haziran 2017- Kasım 2018 tarihleri arasında Çocuk
psikiyatrisi polikliniğine adli psikiyatrik muayene amacıyla getirilen,
işlendiği iddia edilen suçun hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını
yönlendirme yeteneğinin gelişip gelişmediği veya akıl hastalığı sorulan suça
sürüklenen 107 çocuğun geriye dönük dosyaları incelenerek düzenlenmiştir.
Bulgular: Çalışmaya alınan çocuklarda erkek cinsiyet, okulu bırakma oranları,
madde kullanımı, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB), davranış
bozukluğu varlığının ve sosyoekonomik düzeyin düşüklüğününyüksek olduğu tespit
edildi. En sık işlenen suç hırsızlıktı (% 37,3), bunları sırasıyla terör
(%25,2), yaralama (%17,8), cinsel istismar (%15) ve uyuşturucu (%4,7) suçları
izliyordu. 107 çocuktan 27’sinde (%31,8) işledikleri fiilin hukuki anlam ve
sonuçlarını algılama veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme
yeteneğinin yeterince gelişmediği, 20 (%23,5) çocukta işledikleri fiilin hukuki
anlam ve sonuçlarını algıladığı bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme
yeteneğinin geliştiği, 38 (%44,7) çocukta işledikleri iddia edilen fiilin
hukuki anlam ve sonuçlarını algıladığı ancak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin
yeterince gelişmediği tıbbi kanaatine varıldı. 6 çocukta akıl hastalığı
mevcudiyeti nedeniyle TCK 32. madde gereğince fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını
algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişmediği, yine
6 çocukta ise akıl hastalığının mevcut olmadığı tıbbi kanaatine varıldı.
Sonuç: Suça sürüklenen çocukların genel özelliklerinin
ve risk faktörlerinin bilinmesi, sosyal, kültürel ve ekonomik ihtiyaçlarının
karşılanması sonuç olarak bu davranışların önlenmesi ve gerekli tedbirlerin
alınmasına katkıda bulunabilmesi açısından önem arz etmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 16 Eylül 2019 |
Gönderilme Tarihi | 24 Temmuz 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 46 Sayı: 3 |