Osmanlı İmparatorluğu’nun Avrupa ile siyasi ve ticari ilişkilerle başlayan kültürel teması 3 Kasım 1839’da imzalanan Tanzimat Fermanıyla resmi bir nitelik kazanır. Bu fermanla Osmanlı İmparatorluğu, Avrupa kültür ve medeniyetini örnek aldığını bütün ülkeye ve dünyaya resmi bir belgeyle ilan edip taahhüt etmiş olur. 1839’da ilan edilen Tanzimat Fermanı, esas olarak Osmanlı İmparatorluğu’nun siyasi yapısını Batı’daki modern devlet anlayışına yaklaştırma ve iç bütünlüğünü koruma amacı taşır. Bununla birlikte, getirdiği hak ve özgürlükler, hukuk ve eğitim reformları yalnızca siyasi ve idari alanla sınırlı kalmayarak, Osmanlı toplumunun kültürel yapısında ve günlük yaşamında da köklü bir dönüşüm başlatır. Tanzimat Fermanı'nın bireyin temel haklarını güvence altına alma çabası ve eşitlik, adalet, özgürlük gibi kavramları vurgulaması, bu kavramların kültür, sanat ve edebiyatta da kendine yer bulmasına neden olur. Böylece Tanzimat Dönemi, Osmanlı toplumunda sadece siyasi değil, aynı zamanda sosyal ve kültürel alanlarda da kapsamlı bir dönüşüm sürecinin kapılarını açarak bu sürecin edebiyat üzerindeki etkisini kaçınılmaz hale getirir.
Tanzimat Fermanı’nın edebiyat üzerindeki en belirgin etkisi, edebiyatın toplumsal bir sorumluluk üstlenip halkın sorunlarını ve toplumsal gerçekleri ele alan, onlara hitap eden bir anlayışa dönüşmesidir. Ancak bu anlayışın hayata geçirilmesi, yeni bir edebi yaklaşımın ortaya konulmasını gerektirir. Bu nedenle Tanzimat dönemi sanatçıları, insanı merkeze alan, halkın anlayabileceği sade bir dille yazılan ve toplumsal konulara odaklanan modern bir edebiyat inşa etmeyi hedeflemişlerdir. Ancak bu yeni edebiyatın benimsenmesi için Divan edebiyatının gözden düşürülmesi ve yerine yeni bir edebiyatın tahkim edilmesi gerekiyordu. Bu sebeple, Tanzimat sanatçıları Divan edebiyatının halktan kopuk, dili anlaşılmaz, içine kapalı, bireysel ve soyut temalarla sınırlı bir edebiyat olduğunu belirterek öncelikle dil, şekil ve içerik bakımından Divan edebiyatını eleştirmeye başlarlar.
Ahmet Hamdi Tanpınar Divan Edebiyatı Cumhuriyet İdeolojisi Edebiyat Eleştirisi Modernleşme.
In Turkish literature of the Republican period, the critique of divan literature—originating in the Tanzimat era—holds a significant place in the literary reflections of modernization efforts. Initiated during the Tanzimat with calls for a simplified language and a literature modeled on Western forms, the critique of divan literature receded during the National Literature movement under the influence of Turkism, which tended to regard divan literature as a relic of the past. In the Republican era, however, these critiques became more systematized. Institutional reforms such as the alphabet reform, language reform, and the removal of divan literature from the educational curriculum marked a shift from intellectual critique to official policy, positioning this discourse as a core component of Republican ideology. The reflections of this ideological approach are notably evident in the literary historiography of Ahmet Hamdi Tanpınar, one of the period’s most prominent authors. In the “Introduction” to the second edition of his History of Nineteenth-Century Turkish Literature, Tanpınar offers a comprehensive assessment of divan literature. He frames it not only as a linguistic and aesthetic issue but as a “question of mentality.” Arguing that divan literature rests on the belief in the immutability of Islamic civilization, Tanpınar sees it as a major obstacle to modernization. This view aligns with the intellectual foundation of Republican ideology and is adopted by Tanpınar himself. This article explores how Tanpınar’s critique of divan literature reflects and reinforces the ideological aims of the Republican reforms. His criticisms go beyond literary evaluation; they serve as an intellectual justification for the Republic’s modernization agenda and reveal Tanpınar’s implicit political stance.The most prominent effect of the Tanzimat Edict on literature is the transformation of literature into an understanding that takes on a social responsibility and addresses the problems and social realities of the people and appeals to them. However, the realisation of this understanding requires a new literary approach. For this reason, the artists of the Tanzimat period aimed to construct a modern literature centred on human beings, written in a simple language that the public could understand and focusing on social issues. However, in order for this new literature to be adopted, Divan literature had to be discredited and a new literature had to be established in its place. For this reason, the Tanzimat artists began to criticise Divan literature primarily in terms of language, form and content, stating that Divan literature was a literature detached from the people, its language was incomprehensible, closed, limited to individual and abstract themes.
Ahmet Hamdi Tanpınar Divan Literature Republican Ideology Literary Criticism Modernisation.
| Birincil Dil | Türkçe |
|---|---|
| Konular | Türkiye Sahası Yeni Türk Edebiyatı, Türk Dili ve Edebiyatı (Diğer) |
| Bölüm | Makale |
| Yazarlar | |
| Yayımlanma Tarihi | 25 Temmuz 2025 |
| Gönderilme Tarihi | 15 Aralık 2024 |
| Kabul Tarihi | 19 Nisan 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 30 Sayı: 59 |