İnsan özgürlüğü, felsefe tarihi ve sistematiği açısından temel bir sorun olagelmiştir. Özgürlük, hakkında en çok şey yazılan, ancak buna rağmen hala belirsizliğini koruyan bir kavramdır. Özgürlük kavramına yönelik Spinoza ve Kant’ın çözümlemeleri, teorik ve pratik temelde bu soruna belli kavrayış sağlamaktadır. Bu bağlamda, öncelikle nedensel bir determinizmin söz konusu olduğu mevcut dünyada, özgürlüğün nasıl olanaklı olabileceği her ikisi açısından temel sorundur. Spinoza, töz tanımı çerçevesinde, bu nedenselliğin insanın doğasıyla bağdaşabileceğini ve insanın buna rağmen özgür olabileceğine ilişkin bir anlayış ortaya koyar. Çünkü özgürlük, bu zorunluluğun bilincinde olmaktır. Buna karşılık Kant, ampirik-olgusal nedenselliğin insanın özgür olmasına engel olmadığını, ussal varlık olarak insanın bu nedenselliği aşabileceğini ve özgür biçimde eyleyebileceğini iddia eder. Bu çalışmada, her iki düşünür açısından özgürlüğün anlamını üç başlık temelinde ele almak istiyorum: Metafiziksel ve ontolojik özgürlük, istenç ya da irade özgürlüğü ve politik özgürlük
Özgürlük Zorunluluk Determinizm İndeterminizm Özerklik Yaderklik
Diğer ID | JA39MP88BZ |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2016 |
Gönderilme Tarihi | 1 Haziran 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Sayı: 9 |