In the literature, Turkey and Greece relations in the framework of the
Eastern Mediterranean region are often argued with the real-political approach.
However, the relations between the two countries embrace economic,
psychological, and sociological factors throughout history. In this context, the
Eastern Mediterranean issue should not be argued by ignoring these factors.
Considering these factors, the study focuses on the security aspect of the Eastern
Mediterranean crisis in the context of the history of Turkey – Greece relations.
Therefore, the study suggests that although the establishment of the Greek nationstate
was based on an idealist philosophical basis, this philosophy has secondary
importance compared to the realist approach in its foreign policy. In addition,
psychological barriers between the communities of the two countries have also
affected their foreign policy choices. The state-centred security dilemma between
the two countries for nearly two hundred years has been a natural consequence of
the anarchic regional structure. This study claims that it is not enough to analyse
the Eastern Mediterranean issue by taking the classical view of the history discipline
which takes the concepts of war, diplomacy, and politics to the centre of inquiry
and considers security as a merely militaristic phenomenon into account. Therefore,
a historical approach that takes economic, psychological, and sociological elements
to the centre of the inquiry has been adopted throughout the study. While examining
the security aspect, the study draws on the three approaches of the Copenhagen
School; security, sector analysis, and regional security complex. In this context, the
study priorities analytical interpretation rather than empirical narration.
Turkish Greek Turk-Greek Relations Security Eastern Mediterranean Region
Literatürde Doğu Akdeniz konusu temelli Türkiye ve Yunanistan ilişkileri
çoğunlukla realpolitik düzlemde değerlendirilmiştir. Fakat iki ülke arasındaki
ilişkiler tarih boyunca ekonomik, psikolojik ve sosyolojik unsurları da içinde
barındırmıştır. Bu bağlamda Doğu Akdeniz konusu bu faktörler göz ardı edilerek
değerlendirilemez. Çalışmada bu faktörler de ele alınarak Türkiye-Yunanistan
ilişkileri bağlamında Doğu Akdeniz krizinin iki ülkenin tarihsel ilişkilerindeki yeri
ve bunun güvenlik boyutu incelenmiştir. Çalışmadan elde edilen sonuç,
Yunanistan’ın kuruluş felsefesi her ne kadar idealist temele dayansa da dış
politikasında idealist yaklaşım, realist yaklaşıma oranla ikincil bir değere sahip
olmuştur. Buna ek olarak, iki ülkenin toplumu arasındaki psikolojik bariyerler dış
politika tercihlerini de etkilemiştir. Yaklaşık iki yüz yıldır iki taraf arasında ülke
merkezli güvenlik ikilemi, anarşik bölgesel yapının doğal bir sonucudur. Bu
çalışma, tarih disiplinindeki klasik ekolün unsurları olan savaş, diplomasi ve siyaset
kavramlarını merkeze alan ve güvenliği sadece askeri boyutta değerlendiren
metotlarla sorunsalı çözümlemenin yeterli olmadığı iddiasındadır. Bundan dolayı
ekonomik, psikolojik ve sosyolojik unsurlara da odaklanan tarih yaklaşımını
benimsenmiştir. Güvenlik boyutu incelenirken Kopenhag Okulu’nun üç temel
yaklaşımı güvenlikleştirme, sektör analizi ve bölgesel güvenlik kompleksi
yaklaşımlarından yararlanılmış olup Doğu Akdeniz’de ortaya çıkan kriz
anlamlandırılamaya çalışılırken olayların aktarımı yerine analitik yorumlama tercih
edilmiştir.
Türk Yunan Türk-Yunan İlişkileri Güvenlik Doğu Akdeniz Bölgesi Turkish Greek Turk-Greek Relations Security Eastern Mediterranean Region
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Uluslararası İlişkiler |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Haziran 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Sayı: 1 |
Diplomasi ve Strateji Çalışmaları Derneği kurumsal yayınıdır.