Amaç: Bu çalışmanın amacı, gebeliğin 11. ile 14. haftaları arasında kliniğimize başvuran ve nukal translusensi (NT) ölçümleri ortancanın ≥1,5 katı (multiples of the median, MoM) olan hastaların gebelik sonuçlarını değerlendirmektir.
Gereç ve Yöntemler: Çalışmaya NT ölçümü ≥1,5 MoM olarak tespit edilen ve gebelik sonuçlarına ulaşılabilen 85 hasta dahil edildi. Hastaların demografik özellikleri, prenatal invaziv tanı testi sonuçları, fetal anomali taraması, fetal ekokardiyografi (EKO) sonuçları ile neonatal ve obstetrik sonuçları değerlendirildi.
Bulgular: Hastaların %10,6 (n=9)’sında anormal karyotip saptandı. Trizomi 21 en sık görülen kromozom anomalisiydi. Hastaların %29,4 (n=25)’ünde fetal yapısal anomali tespit edildi. Normal karyotipli fetusların %21 (n=13)’inde ve anormal karyotipli fetusların %66,7 (n=6)’sinde yapısal fetal anomali tespit edildi. Kardiyak anomaliler normal karyotipli hastalarda %9,7 (n=6) ile en sık görülen anomali olarak bulundu. NT ve NT MoM değerleri, fetal yapısal (her iki p=0,001) veya kromozomal anomalisi olan hastalarda (sırasıyla p=0,011 ve p=0,019) olmayanlara göre anlamlı olarak daha yüksek bulundu. Gebeliği fetal kayıp ile sonuçlanan hastalarda NT ve NT MoM değerleri, canlı doğum yapan hastalara göre anlamlı olarak daha yüksek bulundu (her iki p=0.001).
Sonuç: NT veya NT MoM değerlerinin artması fetusta kromozomal anomaliler, yapısal anomaliler görülme riskinin ve olumsuz gebelik sonuçlarının artmasına işaret eder. NT artışı olan hastalarda normal karyotip tespit edilse bile fetal anomali taraması ve fetal EKO önerilmelidir.
Aim: This study aimed to evaluate the pregnancy outcomes of patients who applied to our clinic between the 11th and 14th weeks of pregnancy and whose nuchal translucency (NT) measurement was ≥1.5 multiples of the median (MoM).
Material and Methods: The study included 85 patients whose NT measurement was determined ≥1.5 MoM and pregnancy results were available. Demographic characteristics of the patients, prenatal invasive diagnostic test results, fetal anomaly screening, fetal echocardiography (ECHO) results, and neonatal and obstetric results were evaluated.
Results: Abnormal karyotype was detected in 10.6% (n=9) of the patients. Trisomy 21 was the most common chromosomal anomaly. Fetal structural anomaly was detected in 29.4% (n=25) of the patients. A structural fetal anomaly was detected in 21% (n=13) of fetuses with normal karyotypes and 66.7% (n=6) of fetuses with abnormal karyotypes. Cardiac anomalies were found to be the most common anomalies with 9.7% (n=6) in patients with normal karyotype. NT and NT MoM values in patients with fetal structural (both p=0.001) or chromosomal anomalies (p=0.011, and p=0.019, respectively) were found significantly higher than those without. NT and NT MoM values in patients whose pregnancies resulted in fetal loss were found significantly higher than in patients who had a live birth (both p=0.001).
Conclusion: Increasing NT or NT MoM values indicate an increase in the risk of chromosomal anomalies, structural anomalies, and poor pregnancy outcomes in the fetus. Fetal anomaly screening and fetal ECHO should be recommended in patients with increased NT, even if a normal karyotype is detected.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Kadın Hastalıkları ve Doğum |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 6 Nisan 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 30 Nisan 2024 |
Gönderilme Tarihi | 28 Aralık 2023 |
Kabul Tarihi | 17 Mart 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 26 Sayı: 1 |