Öz
Yenilenebilir enerji kaynakları konusundaki çalışmalar gün geçtikçe hız kazanarak devam etmektedir. Bu kaynaklar içerisinde en yüksek potansiyele sahip olan güneş enerjisinin ısıl ve fotovoltaik olmak üzere iki çeşidi vardır. Isıl sistemler genellikle güneş ışınımından kazanılan enerjiyi bir akışkana kazandırarak çalışırlar. Bu gibi sistemlere örnek olarak ev tipi veya sanayi tipi güneş kolektörleri ve güneş kuleleri söylenebilir. Fotovoltaik sistemler ise yarı iletken fiziği temelleriyle çalışarak güneş ışınımının belirli bir aralığını elektrik enerjisine çevirirler.
Örneğin, silisyum elementinin çeşitli şekillerde kristalize edilmesi ile tasarlanan güneş hücreleri güneş spektrumundaki elektromanyetik ışınımın 0 ile 1.12 eV enerji aralığındaki kısmını elektrik enerjisine çevirebilirler. Geri kalan aralığa denk gelen ışınım ise fotovoltaik hücrelerde ısı olarak depo edilmektedir. Sistemde depo edilen bu enerji, fotovoltaik hücre sıcaklığını artırmakta ve elektriksel verimi düşürmektedir.
Bu çalışmanın amacı imal edilen düzenek ile sistemdeki bu fazla enerjinin yararlı enerjiye dönüştürülerek kullanılması ve elektriksel verimde bahsi geçen düşüş engellenerek optimum fotovoltaik çalışma sıcaklığının tespit edilmesidir. Başka bir deyişle, amaç güneşin birim metrekareye düşen ışınımından maksimum seviyede yararlanmaktır. Güneş ışınımının ısıl enerji olarak geri kazanımı için fotovoltaik panel arkasına bir kontrol hacmi yerleştirilmiştir. Bu kanal içerisine çeşitli malzeme ve geometrilerde zorlanmış taşınıma maruz kanatçıklar yerleştirilmiştir. Kanatçıklar arasında en iyi sonucu veren bakır silindirik kanatçık olmuştur. Fotovoltaik hücre sıcaklığının açık devre geriliminde yaklaşık %20 etkisi olduğu saptanmıştır. Fotovoltaik sistemlerde düşük açık devre gerilimi kısa devre akımını, dolayısıyla da sistemin toplam verimini de düşürmektedir.