Sosyal sermaye, sosyal ilişkilerden doğmaktadır ve yaratıcılık, yenilik ve takımların verimliliği gibi önemli yararlar sağlamaktadır. Fakat sosyal bağların yapısı ve içeriği sosyal sermayenin sonuçlarını değiştirmektedir. Bu çalışma, yenilik çabalarında sosyal sermayenin ne derece kullanıldığını ve kullanılan sosyal sermayenin özelliklerini ortaya çıkarmayı amaçlamaktadır. Bir işletmede yenilik çabalarında kullanılan bağların gücü, güvenin türü ve bilginin türü analiz edilmiştir. Literatürde sosyal sermaye hakkında derinlemesine bir bilginin yer almaması, bu araştırmada bireylerin sosyal ilişkilere ilişkin deneyimlerinin tanımlanması isteği, keşfedici ve betimleyici bir çalışma olarak vaka çalışması yapılmasına neden olmuştur. Bulgular, araştırma kapsamındaki işletmede işletme içi sosyal sermayenin kullanıldığı, aynı departmanda çalışan bireyler arasında güçlü bağlar geliştiği ve kullanıldığı, çalışılan departman, görev ve sorumluluklar farklılaştıkça bağın gücünün azaldığı ve uzmanlık temelli güvenin sosyal ağlarda mevcut olduğu şeklindedir
Social capital stems from the social relationships and yields highly critical benefits such as creativity, innovation and team productivity. However, the context and the structure of the social ties can potentially change the outcomes of social capital. This study aims to reveal the extent and the characteristics of social capital used in the radical innovation efforts. The strength of ties, type of trust and type of knowledge utilized in a selected radical innovation project were analyzed in this research. As an exploratory and descriptive study, case study method was adopted to investigate social capital as a relatively unexplored phenomenon, and to reflect the experiences of relevant individuals in regards to the social relationships embedded in the innovation efforts. The findings indicate that the organization has benefited from the existence and effective use of internal social capital, strong ties were developed and used among the members of the same department, strength of the ties got weaker as the team members, job descriptions and responsibilities started to vary and, finally, the case revealed that competence-based trust and tacit knowledge were found to be the essential parts of creative and innovative thinking
Diğer ID | JA67KH62HN |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Şubat 2012 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2012 Cilt: 12 Sayı: 1 |