This in-vitro study compared the microleakage of self-etching and a traditional fissure sealant materials. Extracted sound human third molars were randomly assigned into 2 groups n=10/each . Occlusal surfaces in the first group experimental group which washed and dried, sealed with selfetching fissure sealant Prevent Seal, İTENA . In the second group control group occlusal surfaces were etched with %37 phosphoric acid and sealed with resin based fissure sealant Clinpro TM 3M ESPE ;All specimens were thermocycled 5/55 C X 1000 and immersed in basic fuchsin dye for 24 hours. After sectioning, dye penetrations along the enamel-resin interface was determined. Data were statistically analysed with Mann-Whitney U test. Teeth which sealed with self-etching fissure sealant displayed greater microleakage than the control group p < 0.05 . In this study, self-etching fissure sealant does not eliminated the need for etching the enamel surface before applying the sealant.
In-vitro çalışmada asitsiz uygulanan rezin esaslı bir fissür örtücünün mikrosızıntısının, geleneksel yöntemle uygulanan bir fissür örtücü ile karşılaştırılması amaçlanmıştır. Çalışmada, her grupta 10’ar adet diş olacak şekilde 2 gruba ayrılan 20 adet çürüksüz üçüncü büyük azı dişi kullanılmıştır n=10 . Deney grubundaki mine yüzeylerine self-etching bir fissür örtücü olan Prevent Seal İTENA uygulanarak dişler 20 sn LED ışık kaynağıyla polimerize edilmiştir. Kontrol grubunda, mine yüzeyi %37’ lik fosforik asitle 20 sn süreyle dağlandıktan sonra 15 sn. yıkanarak kurutulmuş ve rezin içerikli bir fissür örtücü olan ClinproTM 3M ESPE uygulanmıştır. Dişlere 1000 kez termal siklus uygulandıktan sonra, örnekler boya sızıntısı testi için 24 saat %0.5 bazik fuksin içerisinde bekletilmiştir. Bukko-lingual yönde kesilen dişlerdeki mikrosızıntı stereomikroskop ile değerlendirilerek, veriler Mann-Whitney U test yöntemiyle karşılaştırılmıştır. Self-etching fissür örtücü uygulanan dişlerdeki mikrosızıntının, asit uygulanan gruba oranla anlamlı düzeyde yüksek olduğu saptanmıştır p< 0.05 . Asitsiz uygulanan fissür örtücülerin klinik basamakları azaltmasının, özellikle çocuk hastalarda önemli bir avantaj olmasına karşın, mikrosızıntıya bağlı riskler açısından geleneksel yönteme oranla başarısız olduğu belirlenmiştir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | August 1, 2009 |
Published in Issue | Year 2009 Volume: 36 Issue: 3 - Volume: 36 Issue: 3 |