1970’li yıllarla birlikte kamu tercihi teorisi üzerine gündeme gelmiş olan anayasal iktisat yaklaşımı, devletin ekonomik alanda güç ve yetkilerinin sınırlandırılması gerektiğini savunmaktadır. Devlete verilmiş güç ve yetkilerin nasıl ve ne tür araçlarla sınırlandırılacağı, her ülkenin kendi ekonomik ve siyasi pratiklerine içkin kuralların yeniden düzenlenmesiyle mümkün olduğu gibi, uluslar üstü oluşumların ekonomik bütünleşme misyonuyla hayata geçirdikleri antlaşmalarla da belirlenebilir. Bu kapsamda, Avrupa Birliği üye ülkelerinin ekonomik ve parasal birliğe katılabilmek için uymak zorunda oldukları kuralları içeren Maastricht (yakınlaşma) Kriterleri, hükümetlerin bütçe politikaları üzerindeki güçlerine sınırlamalar getirmektedir. 2005 yılı itibariyle Avrupa Birliği’ne tam üyelik sürecinin başlatıldığı Türkiye, son yıllarda özellikle siyasi kriterler nedeniyle bu idealden uzaklaşmış olsa da, günümüzde Türkiye’nin ekonomik kriterleri yerine getirebilme gücünün değerlendirilmesi, ülkenin belli bir ekonomik ve rekabet düzeyine ulaşması için önem arz etmektedir. Bu çalışmada, anayasal iktisat teorisinin temel felsefiyle birlikte ele alınacak olan Maastricht Kriterleri’nin 2016-2022 yılları dikkate alınarak Türkiye açısından uyumu incelenmiştir.
Anayasal İktisat Ekonomik Anayasa Türkiye Maastricht Kriterleri
yok
yok
yok
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Proje Numarası | yok |
Erken Görünüm Tarihi | 12 Mayıs 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 31 Temmuz 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 15 Sayı: 1 |