Mimarlar, yapı türü ne olursa olsun, konum, iklim ve yönlere göre şekillenen tasarımlarında gün ışığını önemli bir unsur olarak ele almalıdır. Bina içerisindeki mekanlarda gerçekleştirilecek fonksiyonların konforlu koşullarda gerçekleştirilebilmesi için standartlarda belirtilen aydınlatma seviyelerinin sağlanması gerekmektedir. Mekanın dış yüzeyinde tasarlanacak doğrudan veya dolaylı güneş ışığına izin verecek açıklıkların boyutları, kullanılacak pencere ve kapıların boyutlarının belirlenmesi gibi konular mimaride tartışılmaktadır. Binanın coğrafyası, iklimi ve topografyası gün ışığı açısından incelenmelidir. Binanın bulunduğu yön mümkün olduğunca insan konforuna göre seçilmelidir. Tasarımlarda yüzeylerin dokusu ve bu yüzeylerden yansıyarak veya kırılarak mekana alınan gün ışığı miktarı hesaplanmalıdır. Bu çalışmada gün ışığının konut tasarımına etkileri incelenirken, tasarımlarında gün ışığını mimari bir unsur olarak kullanan son dönemin tanınmış mimarları incelenmiştir. Gün ışığını çalışmalarına dahil eden Le Corbusier, Steven Holl ve Tadao Ando gibi mimarlar, iç mekan ortamını gün ışığı ile mimari bir mekana dönüştürmeyi başardılar. Bu sayede yapı tasarımlarında farklı ve özgün sonuçlar elde etmişlerdir. Bu çalışmaya konu olan mimarlar tasarım ilkesi olarak gün ışığını kullandıklarından, bu mimarlara ait ev-villaların gün ışığından yararlanma sayesinde daha özgün tasarımlara ulaştığı görülmüştür. Bu nedenle bu tip konut-villaların kullanıcılar tarafından daha çok tercih edildiği gözlemlenmiştir.
Architects need to consider daylight as an important element in their designs, which are shaped by location, climate, and directions, no matter what type of building. In order for the functions to be realized in the spaces in the building to be realized in comfortable conditions, the illumination levels specified in the standards must be provided. Issues such as the dimensions of the openings that will allow direct or indirect sunlight to be designed on the outer surface of the space, and the determination of the dimensions of the windows and doors to be used are discussed in architecture. The geography, climate, and topography of the building should be examined in terms of daylight. The direction in which the building is located should be chosen according to human comfort as much as possible. In the designs, the texture of the surfaces and the amount of daylight taken into the space by reflecting or refracting from these surfaces should be calculated. In this study, while examining the effects of daylight on residential design, well-known architects of the recent period who used daylight as an architectural element in their designs were examined. Architects such as Le Corbusier, Steven Holl, and Tadao Ando, who incorporated daylight into their work, succeeded in transforming the indoor environment into an architectural space with daylight. In this way, they have achieved different and original results in their building designs. Since the architects who are the subject of this study use daylight as a design principle, it has been seen that the houses-villas belonging to these architects have reached more original designs thanks to the use of daylight. For this reason, it has been observed that these types of residences-villas are preferred more by the users.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Mühendislik |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 26 Temmuz 2022 |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ağustos 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Sayı: 38 |