Giriş: Dünya çapında önemli morbidite ve mortaliteye neden olan akut zehirlenme, önlenebilir bir halk sağlığı sorunudur.
Acil durumlarda kritik hastaların değerlendirilmesinde laktat yararlı bir biyobelirteçtir. Bu çalışmada intihar amaçlı ilaç alımı ile acil servise başvuran hastaların mortalite, morbidite ve yoğun bakım yatışlarının başvuru sırasında ölçülen kan laktat düzeyleri ile belirlenip belirlenemeyeceğini araştırmak amaçlanmıştır.
Gereç-Yöntem: Bu tek merkezli retrospektif çalışmaya 1 Ocak 2019 ile 1 Ocak 2020 tarihleri arasında akut zehirlenme nedeniyle acil servise başvuran 18 yaş üstü hastalar dahil edildi. Başvuru sırasında ölçülen kan laktat düzeyleri ile hastanın klinik sonucu arasındaki ilişki incelendi. Normal dağılan verilere sahip grupları karşılaştırmak için öğrenci t testi, normal dağılmayan veya sıralı veriler için ki-kare testi kullanıldı. p˂0,05 istatistiksel olarak anlamlı kabul edildi.
Bulgular: 223 hastanın verileri analiz edildi. Ortanca yaş 28, kadın oranı %68,6 idi. En sık alınan ilaçlar %35 ile analjezikler, %33,6 ile diğer ilaçlar, %24,7 ile antidepresanlar ve %22,4 ile diğer psikotroplardır. Hastaların 192'si tedavi sonrası taburcu edildi, 31 hasta servise veya yoğun bakıma alındı ve 3 hasta yoğun bakıma yatıştan sonraki ilk 24 saat içinde öldü. Hastaneye yatış ile ilgili faktörler incelendiğinde erkek cinsiyet, yaş ortalamasının yüksek olması, laktat düzeyinin yüksek olması, analjezik ve diğer psikotrop ilaç alımının yatışla ilişkili olduğu saptandı. Öte yandan yaşlılık (48.00, ±16.70), yüksek laktat seviyeleri (6.77, ±6.52) ve düşük bikarbonat seviyeleri (17.40, ±3.05) mortalite ile ilişkilendirildi.
Sonuç: Acil servise intihar amaçlı ilaç kullanımı nedeniyle başvuran hastalarda, başvuru sırasında ölçülen kan laktatı hem mortalite hem de morbiditeyi öngörmede önemli bir biyobelirteçtir.
yok
yok
Introduction: Acute poisoning that causes significant morbidity and mortality worldwide is a preventable public health problem. In the evaluation of critically ill patients in emergencies, lactate is a useful biomarker. This study aims to investigate whether the mortality, morbidity, and intensive care hospitalization of patients presenting to the emergency department with drug intake for suicide can be determined by the blood lactate levels measured on admission.
Material-Method: Patients over the age of 18 who presented to the emergency department between 1 January 2019 and 1 January 2020 due to acute poisoning were included in this single-center retrospective study. The relationship between the blood lactate levels measured on admission and the clinical outcome of the patient was examined. The student t-test was used to compare groups with normally distributed data, while the chi-square test was used for non-normally distributed or ordinal data. p˂0.05 was considered statistically significant.
Findings: The data of 223 patients were analyzed. The median age was 28, and the female ratio was 68.6%. The most commonly ingested drugs were analgesics with 35%, other drugs with 33.6%, antidepressants with 24.7%, and other psychotropics with 22.4%. 192 of the patients were discharged following the treatment, 31 patients were admitted to the service or intensive care unit, and 3 patients died within the first 24 hours after the intensive care unit admission. When the factors related to hospitalization were examined, male gender, high mean age, high lactate level, and analgesic and other psychotropic drug intake were found to be related to hospitalization. On the other hand, old age (48.00, ±16.70), high lactate levels (6.77, ±6.52), and low bicarbonate levels (17.40, ±3.05) were associated with mortality.
Conclusion: Blood lactate measured on admission is an important biomarker to predict both mortality and morbidity in patients presenting to the emergency department due to the use of drugs for suicidal purposes.
yok
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | Emergency Medicine |
Journal Section | Original Articles |
Authors | |
Project Number | yok |
Publication Date | August 30, 2022 |
Submission Date | June 2, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Volume: 4 Issue: 2 |