Aim: In this study, we aimed to investigate the effect of the mode of delivery on female sexual function.
Methods: The study is descriptive and cross-sectional. The population of the study consists of 1591 women in the central districts of Manisa. 315 primipara women with 9-12 month-old babies were formed in the family health centers. The data were collected through face-to-face interviews with the Personal Information Form and the Female Sexual Function Scale. The data were analyzed with the SPSS 23.0 program with appropriate tests.
Results: Women divided into two groups as vaginal and cesarean delivery are similar in terms of their descriptive features. Women divided into two groups as vaginal and cesarean delivery are similar in terms of their descriptive features. The episiotomy rate in the vaginal delivery group is 51.4%. The total mean score of the Female Sexual Functional Scale was found to be 25.11 ± 5.47 in the vaginal delivery group and 25.36 ± 5.47 in the cesarean section group, and there was no statistically significant difference between them. In both groups, female sexual function scale total score average and sexual desire, arousal, lubrication, orgasm and satisfaction subscale mean scores were above the cut-off point, but the pain sub-dimension mean score average was below the cut-off point.
Conclusion: According to the results of the study, women who delivered vaginal or cesarean section in the long term after birth were found to be similar in terms of sexual function and sexual dysfunction was not found in general. It was concluded that there was no relationship between the mode of delivery and female sexual function.
Amaç: Araştırma, doğum şeklinin kadın cinsel işlevi üzerine etkisini incelemek amacıyla yapılmıştır.
Yöntem: Çalışma tanımlayıcı ve kesitsel tiptedir. Çalışma evrenini Manisa ili merkez ilçelerdeki 1591 kadın ve örneklemi de belirlenen aile sağlığı merkezlerinde 9-12 aylık bebeği olan 315 primipar kadın oluşturmaktadır. Veriler, Kişisel Tanıtım Formu ve Kadın Cinsel İşlev Ölçeği ile yüz yüze görüşme yoluyla toplanmıştır. Veriler SPSS 23.0 programı ile uygun testlerle analiz edilmiştir.
Bulgular: Vajinal ve sezaryen doğum olmak üzere iki gruba ayrılan kadınlar tanımlayıcı özellikleri bakımından benzerdir. Vajinal doğum grubunda epizyotomi oranı %51.4'tür. Kadın Cinsel İşlev Ölçeği toplam puan ortalaması vajinal doğum grubunda 25.11±5.47, sezaryen grubunda 25.36±5.47 olduğu ve aralarında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştır. İki grupta da Kadın Cinsel İşlev Ölçeği toplam puan ortalaması ve cinsel istek, uyarılma, kayganlaşma, orgazm ve doyum alt boyut puan ortalamaları kesme noktasının üzerinde fakat ağrı alt boyut puan ortalaması kesme noktasının altında bulunmuştur.
Sonuç: Çalışma sonucuna göre doğum sonrası uzun dönemde vajinal veya sezaryen doğum yapan kadınlar cinsel işlev açısından benzer bulunmuş ve genel olarak cinsel disfonksiyon saptanmamıştır. Doğum şekli ile kadın cinsel işlevi arasında bir ilişki olmadığı sonucuna varılmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Nisan 2021 |
Gönderilme Tarihi | 2 Şubat 2021 |
Kabul Tarihi | 24 Nisan 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 4 Sayı: 1 |
Content of this journal is licensed under a Creative Commons Attribution NonCommercial 4.0 International License