Objective: Hemodialysis is the most common renal replacement therapy for end-stage renal disease. The incidence of depression and anxiety in hemodialysis patients was found to be higher than in the normal population.
Methods: One hundred sixty-six hemodialysis patients without neurological disease were included in the study. Beck Depression and Beck Anxiety Inventory questionnaires were answered by the patients. The groups who entered hemodialysis with arteriovenous fistula and those who entered with a tunneled catheter were compared. At the same time, the groups who were registered on the kidney transplant waiting list and those who were not registered were compared. In the present study, we aimed to compare depression and anxiety levels in hemodialysis patients.
Results: The patients who had applied to a transplantation program had statistically significantly lower anxiety scores compared to patients who did not (6–11, p=.000). The calculated anxiety score and depression score of the hemodialysis patients with fistula was statistically significantly lower than the hemodialysis patients with catheters (6–10 and 9.5–15; p=.001, p=.002, respectively).
Conclusion: According to the presented study, we speculate that the presence of tunnel catheter and lack of application to a transplantation program were significant risk factors for anxiety and depression disorder in hemodialysis patients or at least contribute to severity of the depression or anxiety disorder in hemodialysis patients.
Amaç: Hemodiyaliz, son dönem böbrek hastalığı (SDBY) için en yaygın renal replasman tedavisidir. Hemodiyaliz hastalarında depresyon ve anksiyete insidansı normal popülasyona göre daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Bu çalışmada hemodiyaliz hastalarında depresyon ve anksiyete düzeylerini karşılaştırmayı amaçladık.
Yöntemler: Nörolojik hastalığı olmayan 166 hemodiyaliz hastası çalışmaya dahil edildi. Beck Depresyon Envanteri ve Beck Anksiyete Envanteri anketleri hastalar tarafından yanıtlandı. Puanlama aynı envanter kullanılarak yapıldı. Hemodiyalize AV fistül ile girenler ile tünel kateter ile girenler karşılaştırıldı. Aynı zamanda böbrek nakli bekleme listesine kayıtlı olan ve olmayan gruplar da karşılaştırıldı.
Bulgular: Transplantasyon programına başvuran hastalar, başvurmayan hastalara göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde daha düşük anksiyete puanlarına sahipti (6–11, p=,000). Fistüllü hemodiyaliz hastalarının hesaplanan anksiyete puanı ve depresyon puanı, kateterli hemodiyaliz hastalarına göre istatistiksel olarak anlamlı derecede düşüktü (sırasıyla 6 ila 10 ve 9,5 ila 15; p=,001, p=,002).
Sonuç: Sunulan çalışmaya göre, tünel kateter varlığının ve bir transplantasyon programına başvurulmamasının hemodiyaliz hastalarında anksiyete ve depresyon bozukluğu için önemli risk faktörleri olduğunu veya en azından hemodiyaliz hastalarında depresyon veya anksiyete bozukluğunun şiddetine katkıda bulunduğunu düşünüyoruz.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 7 Nisan 2023 |
Gönderilme Tarihi | 17 Haziran 2022 |
Kabul Tarihi | 2 Ağustos 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 6 Sayı: 1 |
Content of this journal is licensed under a Creative Commons Attribution NonCommercial 4.0 International License